2001 Pisti - Haberler Haberleri

FORD FOCUS ST Kompakt sınıft a sürüş keyfi için her zaman en güçlü olmak gerekmiyor. Zira 250 HP ile 7 otomobilin en güçsüzü olan Focus ST gayet yüksek bir keyif yaşatmayı başarıyor. Üstelik gerek hızlanmada gerekse de tur zamanında yedilinin en yavaşı olmasına rağmen. Peki, bu nasıl oluyor? En büyük pay şüphesiz çok keskin ve çevik yönlendirme kabiliyeti ve ESP kapatıldığında gaz pedalına yapılan müdahalelerle birlikte virajı takip eden hareketli arka kısımda. Virajları 3 tekerlek üzerinde dönmek bir önceki nesilden de tanıdığımız bir Focus oyunu. Gaz pedalından gelen en ufak emre bile çok hızlı ve kesin itaat eden 2,0 lt'lik turbo, aynı zamanda daha yüksek hacimli motorlarda karşımıza çıkan güçlü sesiyle de keyfi arttırıyor. 250 HP normal şartlar altında kompakt bir otomobil için fazlasıyla yüksek bir değer olsa da, bu karşılaştırmada Focus'un geride kalmasına neden oluyor. Performans konusunda pistteki rakiplerini geriden takip eden Focus ST, normal bir kullanıcı içinse fazlasıyla hızlı. Viraja girişte herhangi bir sıkıntı yaratmayan ST, viraj çıkışında hızlanırken gücünü asfalta aktarma konusunda sıkıntı yaşıyor ve karoserin güçlü yanal salınımı yüzünden zaten az olan güç iyice heba oluyor. Focus ST'nin sallantılı yapısıyla birlikte en azından süspansiyon konforu konusunda bir fark yaratmasını bekleyenler hayal kırıklığına uğruyor. Yoldaki dalgalanmalara ve pürüzlere hassas yanıtlar vermeyen süspansiyon sistemi rakiplerinin gerisinde kalıyor. Makyajla birlikte değişecek olan kokpitte malzeme ve işçilik kalitesi ortalamalarda gezinirken, iddialı görünen Recaro üretimi spor koltuklar beklendiği kadar yüksek bir konfor sunmuyorlar. 5 kapılı hatchback ve station karoser seçeneklerinde sunulan Focus ST bu yönüyle aile kullanımına en uygun kompakt sporculardan biri olarak akılda kalıyor.

OPEL ASTRA OPC Her kim ki tercihini Astra OPC'den yana kullanırsa, basık profilli bir otomobille karşı karşıya kalacağını bilmeli. Ön koltuklarda yeterli genişlik sunulsa da, arka koltuk sırası sadece Megane R.S.'te daha dar. Bununla birlikte 380 ile 1165 litre arasında değişen bagaj hacmi konvansiyonel bir kompakt hatchback seviyesinde ve karşılaştırmanın en iyileri arasında. Aynı şeyi işçilik ve malzeme kalitesi için söylemek pek mümkün değil. OPC'ye özel koltuklar görsel anlamda göz kamaştırsa da, sırtlığın eğim ayarı yetersiz. Sırtlık en öndeyken bile bir hayli geride kalıyor ve dinamik sürüşte çok önemli olan omuz desteği vasat seviyeyi aşamıyor. Adaptif süspansiyon sistemiyle donatılan Astra OPC'de BMW'nin dengeli çalışma karakterini ve Golf 'ün yoldaki büyük pürüzleri filtreleme konusundaki yüksek rezervini bulamıyoruz. Buna karşın sıkı süspansiyon ayarları OPC'yi hızlı otoyol virajlarında çok stabil bir hale getiriyor. 280 HP'lik güç, normalde Astra OPC'yi motor konusunda öne taşımalıyken, 1564 kg ile karşılaştırmanın en ağırı olan ve hızlanmada geride kalan araç, ön akstaki mekanik diferansiyel kilidine rağmen tutunma zaafl arı da yaşıyor. 265 HP'lik Megane R.S.'in hem hızlanmada hem de tur zamanında gerisinde kalan OPC, yol tutuş konusunda da hantal bir karakter ortaya koyuyor. Özellikle önden kayma pistteki rakiplerinden bir hayli önce başlıyor.

SEAT LEON CUPPA 280 Yeni Seat Leon Cupra, Volkswagen Grubu'nun enlemesine motor yerleşimli otomobilleri için geliştirilen MQB platformunun kullanıldığı en yeni sporcu. Karşılaştırmanın en kısası olan ateşli İspanyol, buna karşın tıpkı platform kardeşleri ve aynı zamanda da rakipleri olan Audi S3 ve Volkswagen Golf R gibi cömert ve kullanışlı bir yaşam alanına sahip. 280 HP gücündeki Cupra, günlük kullanımda insanı yormayan yapısı, konforlu süspansiyon sistemi ve sessiz motoruyla zararsız bir otomobil maskesi takıyor. Ancak bu maske piste çıktığımızda ortadan kayboluyor. Ateşli Cupra, pist üzerinde birinci sınıf sürüş dinamikleri sunuyor ve kendinden 20 HP güçlü ve aynı zamanda da 4 tekerlekten çekişli Golf R'ın çok az farkla gerisinde kalıyor. Çok çevik ve hızlı bir biçimde her türlü virajı yiyip bitiren Seat, direkt ve geribildirimi iyi, değişken oranlı direksiyon sistemiyle (Progresif Direksiyon) ideal çizgisini de kolaylıkla koruyor. Bu güçteki önden çekişli bir otomobil için her zaman karşılaşılmayacak bir tutunma kabiliyeti gösteren Leon Cupra'da ön aks adeta asfalta yapışıyor. Dar viraj çıkışlarında hızlanırken aktarma problemleri Cupra'ya yabancıyken, bu yeteneğinde diferansiyel kilidi çok önemli bir rol oynuyor. Karşılaştırmanın en hafifi olan Leon Cupra'da görev yapan 280 HP gücündeki 2,0 lt'lik turbo büyük bir iştahla aracı hızlandırırken, çok sıkı çalışan frenler de gücün kontrol edilmesini kolaylaştırıyor. Hızlı ve heyecanlı turlar atmak için ESP'nin devre dışı bırakılmasını öneriyoruz. Zira sert müdahaleleriyle ESP, Leon Cupra'yı hem yavaşlatıyor hem de sürüş keyfini azaltıyor. 6 ileri manuel şanzımanın harika vites geçişleri ve kısa yolları vites değişimini bir angaryadan çok otomobille bütünleştiğiniz keyifl i bir aktivite haline getiriyor. Seat'ın barındırdığı potansiyeli saklamak için giydiği sivil kıyafet, şehir kullanımında Cupra sahiplerinin işini kolaylaştırırken, detayları bilmeyenler aracı kolaylıkla 1,2 lt'lik versiyonlarla karıştırabilirler. Bu iyi mi? Gerçek bir sürücü otomobili isteyen ancak dikkat çekmek istemeyenler için kesinlikle çok iyi!

RENAULT MEGANE R.S. Normalde kompakt sınıfın en munis ve kendi halinde modellerinden biri olan Renault Megane'ın R.S. logosuyla birlikte geçirdiği değişimi, maruz kaldığı radyasyonla birlikte Hulk'a dönüşen Bruce Banner'a benzetebiliriz. Gerçekten de 265 HP gücündeki Fransız roketi, normal versiyonlara göre o kadar farklı bir otomobil ki, günlük kullanımda, süspansiyon veya sürüş konforu gibi "yumuşaklıklara" binlerce ışık yılı uzakta. Bu otomobilin derdi günlük hayatınıza entegre olmak değil. Amacı sizi kendine ortak etmek ve sadece eğlenmek. Megane R.S.'in habitatına baktığımızda ya pist gibi trafiğe kapalı alanları ya da ıssız, virajlı şehirlerarası yolları görüyoruz. Sert kelimesinin anlamını kafanıza, belinize kısaca vücudunuzun her noktasına vura vura kazıyan süspansiyon sisteminin nimetlerini virajlarda ulaşılan çok yüksek hızlarda görüyoruz. Direksiyon, sürücüyle otomobili birbirine bağlayan bir enstrüman görevi görürken, sürücüyü ön tekerlekler hakkında sürekli bilgilendiriyor. Motor orta devirlerde tutulduğunda çok yüksek bir güç rezervi hazırda beklerken, mekanik kilitli ön diferansiyel sayesinde gücün aktarımında sorun yaşanmıyor. Öyle ki, önden çekişli Megane R.S., 4 tekerlekten çekişli ve daha güçlü Audi S3'ü 0,2 saniye farkla da olsa tur zamanında geride bırakmayı başarıyor. Sürücüyü bunaltmadan harika destek sunan yarış koltukları sürücüyü moda sokma konusunda işlerini çok iyi yaparken, kokpitteki R.S. Monitor eğlenceli bir oyuncak. Performansı ve sürüşü uçta yaşayanlara mutluluk gözyaşları döktürecek bir otomobil olan R.S. günlük kullanım içinse çok eksik.

AUDI S3 SPORTBACK Audi S3 Sportback, karşılaştırmanın elit ve çok yönlü sporcusu rolünde. Golf R'ın premium ikizi olan S3 Sportback, kabin genişliğinde ikizinin bir adım gerisinde olsa da genel tabloda çok başarılı bir konumda. Malzeme ve işçilik kalitesinde karşılaştırmadaki 6 rakibinden de ayrı bir ligde yer alan S3'ün kabinindeki her detaydaki hassas ve özenli üretim kendini belli ediyor. Bu noktada BMW'den de bu düzeyde bir kalite beklenirdi. Yol tutuş parkurunda platform ikizi Volkswagen Golf R dışında, Seat Leon Cupra 280, Renault Megane R.S. ve BMW M235i'nin de gerisinde kalmaktan kurtulamayan Audi S3 Sportback'te özellikle yönlendirme karakteri rakipleri kadar keskin ve dişli değil. Ve bu yüzden de viraj girişlerinde hız rakiplerinin gerisinde kalıyor. Tam gaz viraj girişinde ön aks üzerinde viraj dışına doğru rakiplerinden daha erken kaymaya başlayan S3, buna karşın hızlanma konusunda çok daha başarılı. 300 HP gücündeki 2,0 lt'lik turbo, S3'ü 18,7 saniyede 0'dan 200 km/s'ye ulaştırıyor. Bu konuda daha iyisini 17,1 saniyeyle sadece BMW M235i yapabiliyor. Hızlı yapısını 9,4 lt/100 km'lik en düşük test tüketimiyle taçlandıran S3 Sportback motor verimliliği konusunda karşılaştırmanın en iyisi olarak gösterilebilir. Rakiplerinin pek çoğu konfor anlamında ciddi tavizler verirken, Audi S3 Sportback konfor konusunda ders veriyor. Opsiyon listesinde yer alan S Spor Koltuklar, geniş yapılarıyla uzun boylu sürücülere de misafirperver davranırken, uzun yolculuklarda da yüksek konfor sunuyorlar. Adaptif amortisörlerle donatılan süspansiyon sistemi konfor ve sportifl ik arasındaki geçişi iyi sağlarken yine de bir BMW veya Volkswagen kadar iyi olamıyor. Basit ve kolay anlaşılır bir kokpitin kullanıldığı S3 Sportback'teki dokunmatik panelli kumanda sistemi el yazısını da tanırken, orta konsoldaki ekran kokpitin içinde gizlenebiliyor.

BMW M235i Rakiplerin tamamı enlemesine yerleşimli 4 silindirli motorlar ile önden veya 4 tekerlekten çekiş tercih ederken, BMW, kompakt coupesinde marka gelenekleri arasında yer alan sıralı 6 silindir ve arkadan itişe sadık kalıyor. Adeta bir ders kitabındaki BMW tanımı gibi... Rakiplerin tamamında hatchback karoserin sağladığı, geniş açılan ve yüklemeyi kolaylaştıran büyük bagaj kapakları kullanılırken, BMW gerçek coupe çizgisini takip ediyor. Burada büyük eşyalara yer yok. Bunun yerine sürücü ve yanındaki yolcuya sportif bir sürüş pozisyonu sunuluyor. Arka koltuklara geçiş pek rahat olmasa da, motor çalıştıktan sonra bunların hepsi unutuluyor. Ateşli bir hırıltıyla çalışan 3,0 lt'lik motor, agresif sesiyle 4 silindirli "küçükleri" gölgede bırakıyor. Karşılaştırmadaki hiçbir motor BMW'nin 6 silindirlisi kadar canlı bir biçimde rölantiden devir kesiciye kadar uzanamıyor. Sadece BMW 0-100 km/s hızlanmasını 5 saniyenin altında gerçekleştirebiliyor. Audi ve Volkswagen'in 4 tekerlekten çekişli sporcuları da BMW karşısında çaresiz kalıyor. Leon'un rahat kullanım, Golf 'ün de tutunma kabiliyetiyle öne çıktığı yol tutuş parkurunda, M235i sürücüsünden hassasiyet bekliyor. Sürücü, güç ve yönlendirme arasındaki ritmi kurduktan sonra yaşananlar, asfalt üzerindeki cennete benzetilebilir. Arkadan itişli coupenin ne kadar çevik olabildiği slalom testindeki en hızlı zamanda görebiliyoruz. Opsiyon listesinde yer alan ve test aracında da bulunan 8 ileri vitesli otomatik şanzıman M235i'de kremanın üzerindeki çilek tadı veriyor.

VW GOLF R Golf 'ün neden kompakt sınıft a sembol model olduğu hakkında yüzlerce sebep sayılabilir. Bugüne kadar üretilen en güçlü ve hızlı Golf olan R versiyonu da 1,2 lt'lik mütevazı kardeşlerini sevdiren herşeyi koruyup yanına performans ve sürüş keyfi şovu ekliyor. Kendinden çok daha sert ve maço rakiplerinin karşısında performanstan yol tutuşa, sürüş keyfinden çevikliğe kadar neredeyse her disiplinde önde yer alan Golf R, mutlak performans ve sportifl iğin ille de taviz verilmesi gereken şeyler olmadığını gösteriyor. Her koşulda gücünü ve heyecanını belli eden motor, 1,5 tonluk Golf 'ü iştahla ileri fırlatırken, egzozlardan yayılan ses kulaklara ziyafet çekiyor. Adaptif amortisörler konfor modundayken herhangi bir Golf hissi veren Golf R, neredeyse yoldaki her bir pürüzü filtrelemeyi başarıyor. Kompakt sınıfın en iyileri arasında yer alan yaşam alanında, gösteriş yerine kalite ve kullanışlılık ön plana çıkarken, sunulan genişlik de göz dolduruyor. Performanslı kullanımda keyif veren agresif sesler, sakin otoyol ve şehir sürüşlerinde ortadan kaybolurken, kabine mutlak bir sükunet hakim oluyor. Ön tarafl a koordine hareket eden arka bölüm, hassas direksiyon sistemi ve sürekli tutunma kabiliyeti Golf R'ın pistteki başarısında başrol oyuncuları oluyor. Sunulan performansa karşın ortalama yakıt tüketiminin 9,7 lt/100 km seviyesinde kalması da ekonomi ve çevre yönünden önemli bir başarı.