otohaber_logo
Haberler
Yerli sürücüsüz araca yerli mühendis
Sürücüsüz otomobiller hakkında mühendislik çalışmaları yapan global şirket AVL'nin Türkiye Ofisi Genel Müdürü Dr. Umut Genç, "Otonom araç teknolojileri üzerinde çalışan bir ekibimiz var. Bilgisayar ortamında çalışmalar ile belli araçlar üzerinde modelleme
Yerli sürücüsüz araca yerli mühendis

Genç, AA muhabirinin otonom araçlara ve bu araçların mühendislik süreçlerine ilişkin sorularını cevapladı.

Sürücüsüz araç teknolojisinin çeşitli kategorilere ayrıldığını belirten Genç, "Standart olarak 0'dan 5'e kadar tanımlanmış otonom sürüş teknolojisi seviyeleri var. 0 ile 3 arası seviyeler sürücünün hala devrede olduğu seviyeler iken, 4 ve 5 seviyeleri sürücüsüz deyince ilk akla gelen tam otonom araçlara denk geliyor diyebiliriz. İlk seviyelere denk gelen teknolojik çözümler şimdiden araçlarda yer almaya başladı. Örneğin otomatik park yapabilen veya öndeki araç ile mesafesini korumak için hızını akıllı olarak değiştiren ve hatta yolda ilerlerken şerit değiştirebilen araçlar şu anda satılıyor." bilgilerini verdi.

İleri seviye tam otonom araçların henüz geliştirme aşamasında olduğunu ifade eden Genç, bu tür örneklerin haberlerde sıklıkla görülmesine karşılık yaygınlık kazanmadığını söyledi.

"Manhattan bölgesinde sürücüsüz araçları 5-10 yıl içinde görebiliriz"

"Seviye 4-5 olan sürücüsüz araçlar, önümüzdeki 5-10 yıl içinde belli özel seçilmiş şehir bölgelerinde yaygınlaşacak." diyen Genç, "Örneğin, New York şehri Manhattan bölgesi dahilinde taksi hizmeti verebilecek sürücüsüz araçları 5-10 yıl içinde görebiliriz. İlk örneklerini zaten bugünlerde görebiliyoruz. Bugün var olan teknolojik çözümlerde, yüksek çözünürlüklü haritaların ve konumlandırma teknolojilerinin bu seviyedeki araçların yaygınlaşması için kritik olduğu görülüyor. Belli bir bölge veya yol sınırlaması olmadan, herhangi bir yere sürücüsüz gidebilecek araçlar ise şimdilik daha uzun vadede görülüyor." diye konuştu.

Genç, Türkiye'nin otomotiv üretiminde ve ihracatında Avrupa'da önemli bir güç haline geldiğini belirterek, sürücüsüz araçlar ve elektrikli araçlar gibi yeni teknolojilerin yaygınlaşmasıyla, otomotiv pazarının da dönüşeceğini kaydetti.

Toplam araç üretimindeki büyümenin yavaşlayacağını anlatan Genç, "Bir aracın maliyeti içinde katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin daha da fazla yer alacağı öngörülüyor. Sürücüsüz araç teknoloji endüstrisi şu an için yılda ortalama yüzde 16 büyüyor ve 2025 yılında muhtemelen 950 milyar avroluk bir pazar oluşturacak. Teknolojideki dönüşüm ile birlikte üretimde de dönüşümlerin olacağı gözden kaçırılmamalı." değerlendirmesinde bulundu.

"Prototip aracın testlerini 3 yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz"

Otomotiv teknolojileri alanında dünyanın en büyük bağımsız mühendislik firması olan ve merkezi Avusturya Graz'da bulunan AVL'nin 9 binden fazla çalışanı ile güç aktarma sistemleri ve otomotiv teknolojileri üzerine çalıştığını belirten Genç, firmanın Almanya, ABD, Çin, İngiltere ve Japonya başta olmak üzere 30'un üzerinde mühendislik ofisi bulunduğunu söyledi.

AVL Türkiye ofisinin 2008 yılında 6 mühendis ile faaliyete başladığını aktaran Genç, bugün toplam iki Ar-Ge merkezi ve 180 kişilik mühendislik ekibi ile araç ve mobilite konularında yeni ve akıllı teknolojiler geliştirerek, Ar-Ge projeleri yaptıklarını söyledi.

Yerli otonom araç projesi üzerinde çalıştıklarını bildiren Genç, şunları kaydetti:

"AVL Türkiye'deki ekibimiz geleneksel motor teknolojilerinden otonom sürüş teknolojilerine kadar çok çeşitli alanlarda çalışıyor. Mühendislik ekibimizin yarısından fazlası yazılım ve elektronik projelerinde yer alıyor. TÜBİTAK 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı kapsamında başlatılan projemiz ile otonom araç teknolojileri üzerinde çalışan bir ekibimiz var. Bilgisayar ortamında çalışmalar ile belli araçlar üzerinde modelleme ve yazılım geliştirmeleri yapıyoruz. Geliştirdiğimiz ilk yerli ileri hibrit elektrikli sistemin saha testlerini 2019 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Otonom sürüş özellikleri olan prototip aracın testlerini 3 yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz.

Geliştirmekte olduğumuz prototip araçları, sahip olduğu teknolojiler sayesinde sürüş güvenliği ve sürüş konforu açısından optimum seviyeye taşıyacağız. Şerit uyarı ve takibi, platooning (sıralı peş peşe gitme), acil durum freni, otomatik park etme gibi özellikler aracın öne çıkan özelliklerinden sadece bazıları olacak. Teknolojik çözümlerimiz sayesinde şoförler seyir halindeyken dinlenebilecek, kaza oranları azalacak, hem zaman hem de maliyet tasarrufu sağlanacak."

"Mühendislerimizin yazılım, elektronik ve algoritma geliştirebilecekleri birçok proje var"

Şirketin Türk mühendislere yerli otonom sürüş projeleri için eğitim programı düzenlediğini anlatan Genç, bu mühendislerin genellikle üniversitelerin elektronik, bilgisayar, makine, mekatronik ve kontrol mühendisliği bölümlerinden lisans ve lisansüstü derecelere sahip olduğunu söyledi.

Eğitim programı süresince mühendislere yeni teknoloji alanlarında eğitimler vererek, onları yerel ve global projeler için hazırladıklarını ifade eden Umut Genç, şunları kaydetti:

"İnsan kaynakları alanında yaptığımız yatırımlarla kısa vadede Türkiye'yi otomotivdeki otonom araçlar ve elektrikli araçlar gibi yeni teknolojilerde bir yetenek merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz. Görev verilirse, milli araç projesinde AVL Türkiye mühendislik ekibi olarak çalışmayı isteriz. Günü geldiğinde böyle bir projeye katkı sağlamak için kendimizi şimdiden sürekli geliştiriyoruz.

Ayvansaray Üniversitesi ile beraber eğitim verdiğimiz mühendislerin Türkiye'nin ilk otonom aracının yazılım ve elektroniğini geliştirebileceklerine inanıyoruz. TÜBİTAK 1515 destekli projemizde olduğu gibi planlarımızı da bu amaca ulaşmak için yapıyoruz. Yeni teknolojilerle birlikte, dünyada otomotiv Ar-Ge mühendisine olan ihtiyaç çok arttı. Otonom sürüş ve batarya gibi birçok yeni teknoloji alanında, mühendislerimizin yazılım, elektronik ve algoritma geliştirebilecekleri birçok proje var. Bu eğitim programı ile Türkiye'den bu projelere dahil olacak mühendislerimiz çıkacak."

"Programın en temel hedefi mühendislerimizi tam donanımlı ve görev almaya hazır hale getirmek"

Genç, bu alanda çalışma yapabilecek mühendislerin Türkiye'de kalarak ülkenin otomotiv sanayisinin geleceğine yönelik çalışmalar yapması gerektiğini belirterek, açıklamalarını şöyle tamamladı:

"Eğitim programımızın ilkini bin 300 kişi arasından seçilen 15 mühendisin şubat ayında eğitimlerini tamamlayıp işe başlamaları ile noktaladık. Şu anda ikinci eğitim programımız için başvuruları almaya başladık. Programın nisan ortasında başlamasını öngörerek planlamamızı yaptık.

Gelecekte bu sektörde yetişmiş mühendisleri çatısı altında toplamayı başaran ülkeler otomotiv sektörüne de yön verecek. Biz de bugün tüm dünyanın aradığı, ileri mühendislik bilgileri ile donatılmış mühendisleri Türkiye'de yetiştirerek, insan kaynağına önemli bir yatırım yaptık. Türk mühendisleri dünyadaki ileri mühendislik alanına hazırlayabilecek bu programın en temel hedefi mühendislerimizi tam donanımlı ve görev almaya hazır hale getirmek. Başarılı mühendislerimizi de ülkemizde tutabilmeye çalışıyor ve onlara uluslararası bir çalışma ortamı sunarak ve şartları cazip hale getirerek, ülkemize değer katma konusunda teşvik ediyoruz."

Kaynak: AA

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.