otohaber_logo
Test Merkezi
Arınma Zamanı
Bir önceki neslinde büyük ve ağır bir otomobil haline gelip, boyut kullanımı ve çeviklik konularında eksi puanlar alan Opel Astra, sıkı bir diyet yapan güncel neslindeyse “büyük seçim” olduğu günleri unutturacak şekilde fazlalıklarından kurtuldu. Acaba bu
Arınma Zamanı
Bazen, bazı markaların veya modellerin kendini ifade etme problemi çektiğini düşünürüm. Opel de bu kategoriye giriyor. Kompakt otomobiller üretme konusunda en köklü geçmişe sahip markalardan biri olan Opel, ilk kompakt otomobili olan Kadett'i 1936 yılında satışa sunmuştu. Kadett ismini 1991 yılında emekli eden Opel, buna karşın modelin yerini alan Astra'nın Kadett ailesine dahil olduğunu nesil değişimlerinde belli ediyor. Daha açık söylemek gerekirse: Bugünkü karşılaştırmamızın esas oğlanı olan Astra, K karoser kodunu taşıyor. Ancak bunun nedeni ilk Astra'nın da Astra A yerine F karoser koduyla yollara çıkmış olması, Böylesi uzun soluklu bir mirasın temsilcisi olan yeni Astra, K karoser kodlu güncel neslinde sınıfının zirvesine oynamak için pek çok bileşene sahip. Kağıt üzerinde bakıldığında motorlar, konfor ve güvenlik donanımları çok iddialı görünüyor. Ancak iddianın gerçekliğini her zaman olduğu gibi ancak karşılaştırmalı bir testte görebiliriz. Bunun için seçtiğimiz iki rakipten biri sınıfının en uzun soluklu isimleri arasında yer alan ve referans model olarak kabul edilen Volkswagen Golf, diğeriyse Fransızların bugüne kadar ürettiği belki de en "Alman" kompakt model olan Peugeot 308.

İlk Astra'dan bu yana nesil değişimlerinde bir önceki nesli unutturan yeni tasarımlar kullanmayı seven Opel, bu kez Astra J ile organik bağlara sahip bir yeni nesle imza atmış. Ancak bu bağlar görsellikten öteye geçmiyor. Zira aracın yüzü aksini düşündürse de, karşımızda duran Astra, baştan sona yeni bir üretim. Bir önceki nesilde 4,42 metrelik uzunluğu ve versiyonuna göre 1,5 tonu aşan ağırlığıyla balık etli bir otomobil haline gelen Astra, durumun avantajdan çok dezavantajını yaşamıştı. Boyutlarının karşılığını geniş bir yaşam alanı ve bagaj olarak sunamayan Astra J, ağır kütlesi yüzünden de hem sürüş dinamizminde hem de performans ve yakıt tüketiminde zaafl arı olan bir otomobildi.

Yeni Astra, selefinin akıllarda pek de olumlu izler bırakmayan bu yönlerini unutturmak adına öncelikle sıkı bir diyet geçirmiş ve bunun sonucu olarak da otomobilin ağırlığı 1285 kg gibi gerçekten de düşük bir seviyede tutulmuş. Astra'nın karşılaştırmadaki rakiplerine baktığımızda Peugeot 308'in fabrika verisi ağırlığı 1200 kg, VW Golf 'ün ise 1317 kg olarak dikkat çekiyor. 308 ve Golf 'ün boyutlarına baktığımız zaman Peugeot'nun kimi kendisine örnek aldığı kolayca anlaşılırken, neredeyse milimetrik olarak aynı boyutlar sunmalarına karşın Peugeot'nun Volkswagen'den 117 kg hafif olması önemli bir başarı.

Hafifliğin üzerinde neden bu kadar durduğumuzu sorabilirsiniz. Nedeni basit: Taşımak zorunda olduğunuz kütle ne kadar fazlaysa sahip olmanız ve harcamanız gereken güç de fazla olur. Ayrıca sahip olduğumuz kütle ne kadar fazlaysa bunun dengelenmesi için gerekecek olan kuvvetler de artar. Kısacası bir otomobilin fazla kiloları hem motorun performansından ve yakıt ekonomisinden çalar, hem de sürüş özelliklerini dinamizm anlamında olumsuz etkiler. Bu açıdan bakıldığında iradeli bir diyetle 250 kilograma yakın bir kütleden kurtulan Astra'nın sürüş özelliklerinde fark edilir bir iyileşme olduğunu söylemeliyiz. Watt bağlantılı arka aks yapısını yeni neslinde de koruyan Astra, azalan kiloları sayesinde artık çok daha canlı ve çevik bir otomobil haline gelmiş. Direksiyon sistemi de artık sürücüyle daha fazla iletişim kurarak eğlenceli sürüşün önemli bir parçası oluyor. 17 inçlik alaşım jantlara giydirilmiş ince yanaklı lastiklerle yola basan Astra, süspansiyon konforunda da önemli atılım yapmış. Tatlı-sert ayarlı süspansiyon sistemi kısa darbeleri sönümleme konusunda biraz agresif tepkiler verebiliyor. Fransız otomobillerinin süspansiyon konforuyla ünlü olduğu klişesi Peugeot 308'de karşılığını bulmuyor. Engel aşma ve viraj dengesinde canlı ve itaatkar bir otomobil olan 308, bozuk zemindeyse huzursuz bir hale bürünen arka aksıyla şaşırtıyor. 2003 yılında yollara çıkan beşinci nesliyle birlikte çok kollu arka aksa geçiş yapan VW Golf, bu özelliği güncel neslinde sadece 122 HP'den güçlü versiyonlarda sunuyor. Yani karşılaştırmadaki 1,6 lt'lik dizel Golf 'te yarı bağımsız bir arka aks görev yapıyor. Golf 'ün süspansiyon sistemi rakiplerine göre daha dengeli bir çalışma karakterine sahip ve araç yüklüyken darbe emiş yeteneği de bu durumdan olumlu etkileniyor.

Karşılaştırmadaki motorların tamamı da 1,6 lt kategorisinde ancak güç ve özellikle de tork anlamında aralarında farklar var. Astra'nın 136 HP gücündeki dizeli 320 Nm'lik maksimum tork değerine sahip. Rakiplerin güç ve tork değerlerine baktığımızda, Peugeot'da 120 HP ve 300 Nm, Volkswagen'de ise 110 HP ve 250 Nm karşımıza çıkıyor. Astra'nın kağıt üzerindeki avantajı gerçekte de karşılık buluyor. Hem kalkışta hem de ara hızlanmalarda farkını ortaya koyan Astra'nın başarısı sürpriz değil. Şaşırtıcı olansa, karşılaştırmanın en cılız motoruna sahip olan Golf 'ün ezilmeden rakiplerine kafa tutması.

Astra'nın baştan sona yenilenen iç mekanında bir önceki nesilde çokça eleştirilen kokpit yerleşiminin terk edilip yeni ve daha modern bir tarza geçildiği dikkat çekiyor. En üst donanım seviyesinde gelen 8 inçlik dokunmatik ekranın odak noktasında olduğu multimedya sisteminde hem Apple hem de Android ekosistemiyle tam eşleşme sağlanıyor. Bir önceki nesilde eleştiri konusu olan kabin genişliği yeni Astra'da daha başarılı bir seviyeye ulaşırken, özellikle arkadaki yaşam alanı hissedilir biçimde artmış. Donanım konusunda kompakt sınıfa yenilikler katan bir model olan Astra'da pek çoğu en üst versiyonda veya opsiyonel sunulsa da fark yaratan özellikler bulunuyor. Bunlar arasında en dikkati çeken kuşkusuz LED matriks farlar oluyor. LED farlar artık küçük sınıft aki otomobillerde bile sunuluyor. Ancak Astra'nın kompakt sınıf için fark yaratan yönü LED'lerin matriks özelliği. Ön camda bulunan kamera, Astra'nın güzergahını tarayarak hem önünde ilerleyen hem de karşıdan gelen araçları belirliyor. Her bir farın içinde bulunan 16 LED, yol koşullarına göre bağımsız olarak açılıp kapanarak, öndeki veya karşıdan gelen aracın sürücüsünün gözünün kamaşma-

sürüş güvenliğine olan etkisi çok büyük. Bunun dışında soğutmalı ve masaj fonksiyonlu, elektrikli ayarlanabilen ve hafızalı sürücü koltuğu, arka koltuk ısıtması ve arka USB girişleri gibi özellikler de Astra'nın kozları arasında yer alıyor. Peugeot'nun donanımına baktığımızdaysa 308'in de modern bir otomobil olduğu görülüyor. Orta donanım seviyesi Active'den itibaren sunulan 9,7 inçlik merkezi ekran kokpitin kumanda merkezi görevinde. Ancak neredeyse tüm fonksiyonların bu dokunmatik ekran üzerinden yapılması ergonomik bir avantaj sağlamıyor. Tıpkı küçük çaplı direksiyon simidi ve yükseğe konumlu gösterge tablosunun da bir farklılık çabası olmaktan öteye geçememesi gibi. Performance Pack paketiyle birlikte gelen Sport düğmesine basılmasıyla kabine verilen dijital ses de sportifl ikten çok özellikle de yüksek hızlarda baş ağrısı yaratıyor.

Golf 'ün iç mekanında sürpriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayabilirler. Kokpitte belki gösteriş veya özgün detay eksikliğinden bahsedilebilir. Ancak otomobile entegre olmak ve işçilik- malzeme kalitesinde bu sınıfın en iyi otomobillerinden ve hatta referans kabul edilecek olan model Golf. Dizel motor ve otomatk şanzımanı ancak orta donanım seviyesinden itibaren sunan Golf 'te rakiplerinden farklı olarak üst donanım seviyesinde LED yerine bi-xenon farlar var. Aydınlatma performansı oldukça başarılı olan Golf 'teki uzun far yardımcısı bir hayli kullanışlı.

Kör nokta uyarısı, adaptif hız sabitleyici ve otonom fren yardımcısı her üç otomobilde de sunulan ortak güvenlik artılarıyken, Golf ve Astra'da 308'e göre fazladan şerit takip yardımcısı da var.

Sonuç:Yeni Astra'nın selefi nden her konuda daha iyi bir otomobil olduğu çok açık. Güçlü motora eşlik eden gelişmiş konfor ve güvenlik donanımlarının yardımıyla karşılaştırmanın birincisi olması sürpriz değil. Golf'ün ikinci sırayı elde etmesinde yüksek satış fi yatı ve bakım maliyetleri kadar nispeten güçsüz motoru da pay sahibi. Harika bir motoru olan Peugeot 308, daha kullanışlı bir kokpit ve dengeli bir süspansiyon sistemiyle zirveye oynayabilir.

Yazı: Eray Özgür

Fotoğrafl ar: Ersan Sezer

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.