Bakmayın DS için yeni marka dediğimize. 1955 yılında, ilk kez Paris Otomobil Fuarı'nda gözler önüne çıktığından itibaren adını otomobil tarihine yazdırmış bir model, DS. Citroen logosu altında devam ettirilen DS modelleri DS 3, DS 4 ve DS 5 ile geniş sayılabilecek bir aile oluşturdu. Citroen markasında cesur tasarımlarıyla dikkat çeken bu aile, artık yoluna başlı başına bir marka olarak devam ediyor. Ankara'da Türkiye'deki ilk bayisi açılan DS markası için Citroen servis hizmeti vermeyi sürdürecek. Bu kısa bilgilendirmeden sonra test konuğumuz DS 5'i detaylı bir şekilde incelemeye başlayalım. DS 5 ile en son karşılaşmamız yine bu sayfalarda dizel motor ve otomatikleştirilmiş şanzımanlı seçeneğiyle 2013 yılında olmuştu. Sıradışı tasarımı, yeni marka logosundan sonra da korunmuş. Citroen logolu DS 5 makyajlanarak sadece DS olarak devam ediyor. Otomobilin farları ve farların üstünden kelebek camlarına uzanan krom çıtaları karakteristik bir öğe olarak korunmuş. Citroen logosunu temel alan ön panjurdan ise doğal olarak vazgeçilmiş. Onun yerine DS logolu, üç boyutlu bir panjur kullanılmış. Ön tamponun girintili-çıkıntılı tasarımı da korunurken, tampon köşelerindeki krom kaplamalar da yerinde duruyor. Profilden baktığımızda ise makyaj öncesiyle bir fark bulmak mümkün değil. Otomobilin içerisine geçtiğimizde makyajın etkisi tamamen yok oluyor. Sürücüyü saran kokpitte bir değişiklik yok. Direksiyon üstündeki DS logosu makyaj öncesiyle aynı. Vites topuzu değiştirilmemiş olsa da makyajın en önemli getirisi olan tam otomatik şanzıman ile fark yaratılmak isteniyor.
Test aracımız, fiyat listesindeki tek model olan 1,6 litrelik turbo benzinli motor ve 6 ileri vitesli otomatik şanzıman kombinasyonuna sahip. Geleneksel tork konvertörlü otomatik şanzıman konfor odaklı ayarlara sahip. Vites geçişlerinde çok hızlı olmayan 6 ileri otomatik, bu gibi durumlar için manuel vites değişimine izin veriyor. Vites geçişlerindeki gecikme konfordan ödün verdiriyor.
Motor kaputu altındaki 165 HP'lik turbo benzinli, 1400 d/d'den itibaren 240 Nm'lik maksimum torka ulaşabiliyor. Alt devirlerde canlı bir yapı sağlanmış. Hızlanma konusunda ise çok atak bir sürüş karakteri sağlamıyor.
Aracın direksiyon sisteminde de konfor ön planda tutulmak istenmiş. Yumuşak yönlendirme sağlayan direksiyon manevralarda avantaj sağlıyor. Ani şerit değişimleri ya da viraj dönüşü gibi durumlarda ise direksiyonun daha sert ve net olması ihtiyacı karşılanamıyor. Süspansiyon sisteminin de yumuşak yapıda olması karoser salınımlarına yol açıyor. Bozuk zeminlerde ise süspansiyon sisteminin yumuşaklığı konforu destekliyor.
Genel olarak değerlendirildiğinde DS 5'in sıradışı tasarımı, yollarda birçok benzeri olan otomobillere binmekten sıkılanlar için cazip gelecektir.
Güçlü motor ve otomatik şanzıman ikilisi de makul hızlanma ve konfor sağlayarak beklentileri karşılayabilir. Ancak yakıt ekonomisi, ergonomi, geniş yaşam ve yükleme alanı gibi beklentileri karşılama konusunda DS 5'in önemli bir iddiası yok.
Yazı: Koray Kodal / Fotoğraflar: Ersan Sezer
