Pikapların başlangıçta sadece yük taşıma amaçlı kullanılırdı. Son 20 yıldır çift kabinli ve dört tekerlekten çekişli pikaplar şehirlerde boy göstermeye, SUV benzeri ön görünümleri ve zenginleşen donanımlarıyla şehir otomobilleri haline gelmeye başladı. İşte bu modanın başlamasını sağlayan modellerin başında 90'ların ikinci yarısında yollara çıkan Nissan Skystar geliyordu. Skystar sonrasında yerini Navara'ya bıraktı. Nissan'ın henüz Datsun olarak anıldığı yıllarda da pikap ürettiği için Nissan, pikap tarihçesini 80 yıl öncesine kadar götürürken yeni Navara için de 12'inci nesil tanımlamasını yapıyor. Son 1 yılda pikap sınıfında önemli oyuncular arka arkaya yenilendi ve bunun son örneği de Navara oldu.
Yeni Navara'nın tasarımında öne çıkan özellik, doğal olarak burun tasarımı. Nissan'ın tipik V şekilli ızgarasına sahip olan araç, profil ya da arkadan bakılmadığı müddetçe büyük bir SUV gibi görünüyor. Bolca krom kullanılması da bu algıyı destekliyor. İç mekanda da ön koltuklarda oturanlarda benzer hisler oluşuyor. Kokpit tasarımı kesinlikle bir ticari araç algısına sebep olmuyor. Yumuşak plastikten kaçınılsa da en azından görsel olarak ucuz hissi verecek bir unsur da yok. Çift kapılı pikapların arka koltuklarında oturma alanı her zaman sıkıntılı olmuştur. Yeni Navara'da mucizevi bir çözüm olmasa da koltuk sırtlık eğimlerinin artırılmasıyla daha konforlu bir oturma alanı oluşturulmuş. Aslında pikap yolcularının yaşadığı en büyük sıkıntı, kasada yük olmadığında arka aksın fazlaca zıplaması nedeniyle konforun ciddi anlamda azalmasıdır. İşte burada Nissan ar-ge için elini cebine atmış ve pikap sınıfı için gerçek bir yenilik yapmış: 5 noktadan bağlantılı ve helezon yaylı arka aks. Yani arkadan itişli lüks binek otomobillerdekine benzer bir süspansiyon yapısından bahsediyorum. Elbette şasi ve süspansiyon elemanları zorlu şartlar ve ağır yüklere dayanmak zorunda olduğu için lüks bir binek otomobil kadar konforlu değil ama yeni Navara, pikap sınıfında arka süspansiyonu en konforlu model olmayı başarıyor. Doğal olarak yolcular Navara'da çok daha huzurlu seyahat edebiliyor. Buna karşılık ön süspansiyon daha sert ve pikaplardan alışık olmadığımız şekilde daha konforsuz hissettiriyor.
Arkadaki konforlu yapı yol tutuş açısından da bir sorun oluşturmuyor. Kullandığım 4 tekerlekten çekiş sistemli ve otomatik şanzımanlı versiyonda arka akstaki elektronik kontrollü kilitli diferansiyel de virajlarda ve özellikle kaygan zeminlerde süspansiyona yardımcı oluyor. Navara'nın direksiyon sistemiyse bana göre gereğinden fazla sert. Özellikle dar alanlarda manevra yapmak zorundaysanız, direksiyonu çevirmek güç harcamayı gerektiren can sıkıcı bir aksiyona dönüşüyor. 5330 mm'lik bir araçla sıkça bolca manevra yapmak gerekebiliyor.
Yeni Navara'nın 2,3 litrelik dCi dizel motorunun 2 versiyonu bulunuyor: 160 HP ve 190 HP. Güçlü versiyonda çift turbo besleme kullanılıyor ve maksimum tork 1500-2500 d/d aralığında 450 Nm. Yerini aldığı önceki motorla kıyaslandığında yüzde 24 daha verimli olduğu açıklanan 2.3 dCi için sınıfının en temiz, en tutumlu motoru tanımlaması yapılıyor. Yüksek tork ve 7 ileri vitesli otomatik şanzıman akla ilk anda yüksek performansı getirse de neredeyse 2 tonluk bir pikapta performans denilince 1 tonluk yükleme kapasitesi ve 3,5 tonluk çekme kapasitesi daha önemli hale geliyor. Ticari kullanım için geliştirilen motorların tipik özelliği olan gaz pedalı emirlerine gecikmeli tepki Navara'nın motorunda da yaşanıyor. Yine de genel olarak motor ve şanzımanın böyle bir araca uygun olduğunu söyleyebilirim.
Dört tekerlekten çekiş sisteminde 2WD yani arkadan itiş, 4HI yani yüksek hızlı 4 tekerlekten çekiş ve 4LO yani arazi şartları için 4 tekerlekten çekiş modları bulunuyor. Sistem gayet iyi çalışıyor ve yokuş eğim desteğiyle dik inişlerde Navara, sürücüsüne elektronik destek de veriyor. 360 derece görüş kamerası gibi bu sınıfta rastlanmayan donanımlar da sunan yeni Navara'nın fiyatları 79.900 TL'den başlıyor. Otomatik şanzıman seçeneği sadece Platinum donanımında alınabiliyor ve fiyatı 115.900 TL.
Yazı: Halit Bolkan/Antalya
