otohaber_logo
Test Merkezi
Motosiklet· Honda CBR 500R
Honda CBR 500R'ın "Racing" meraklılarına başlangıç için ideal olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu durum pratik, ekonomik spor motosiklet isteyenler için de geçerli.
Motosiklet· Honda CBR 500R

Honda CBR 500R'a pek yaklaşmadan, hatta biraz uzaktan baktığınızda, keskin ve dinamik hatlı bir "super sport" ile karşı karşıya olduğunuzu düşüneceksiniz. Yanına gelip incelediğinizde de eğer bir motosiklet uzmanı değilseniz oluşan fikriniz büyük ölçüde değişmeyecek. Hatta LED ve kısık bakışlı farlar, öndeki çift katmanlı ve keskin gözüken karenaj, aerodinamik görüntüyü destekleyen yan karenajlar ve üzerlerindeki yırtıklar düşüncenizi pekiştirebilir. Yani anlayacağınız CBR 500R'ın kurt postunda bir kuzu olduğunu anlamanız için biraz zamana ihtiyacınız var...

2016 yılında yenilenen bu makine tasarım açısından bayağı bir elden geçti, yukarıda bahsettiğim üzere farlar, yenilenen karenajlar, ayarlanabilir süspansiyonlar ve Euro 4 emisyon normlarına uygunluk gibi başlıklarla bu yenilikler özetlenebilir. Şimdi kurt postunda kuzu dedim ya fazla meraklandırmadan buradan devam edelim. Motosikletimiz görsel olarak gerçekten "racing" sever arkadaşlar tarafından yüksek not alacaktır. Ama marşa basıp hareketlendiğinizde görüntüyle sesin arasında dağlar olduğunu anlayacaksınız. Şimdi bunu eleştirel bir tespit olarak alanlar; bu peşin hükümle hata yapmış olurlar. Ben kötü bir yargıda bulunmuyor hatta kanımca iyi bir şey bile söylüyorum. Çünkü CBR 500R zaten performans odaklı bir motosiklet değil. Aslında bir nevi başlangıç motoru sayılabilir. Ben kullanmaya hevesli spor motosiklet meraklısı biri olsam bununla başlamayı düşünebilirim. Şimdi konunun başka bir yere kaymasına müsade etmeyelim ama 125 cc veya 250 cc, yani kurt görünümlü kaplumbağaların başlangıç motoru olmasına, itaraz eden demeyelim ama, şüpheci bakan biri olduğumu belirtmeliyim. O nedenle CBR 500R tecrübe kazanmak için biçilmiş bir kaftan. Ayrıca, yumuşak, kolay kullanımlı spor bir motosiklet kullanmak isteyen tecrübeliler için de öyle...

471 cc hacme sahip, 2 silindirli 47 HP'lik bir motor var elimizde. Son derece yumuşak, akıcı bir güç prensibiyle hareket ediyor. Sınıfı için tatmin edici bir canlılığa sahip. Çok çabuk devirlenen atak bir makine değil elbette. 7000 devirde 43 Nm tork veriyor; fakat alt devirlerde verimsiz bir durum var, hoşuma gitmedi. Bir vites üstte kalırsanız hiç tolore edemiyor ve aman vermeden silkelemeye başlıyor. Hemen vites aksiyonu yapmanızı istiyor. 4000'lerden itibaren elinizin altında bir güç olduğunu hissetmeye başlıyorsunuz; mülaim bir güç ancak kullanışlı. Bu kullanışlılık alışınca keyifli bir hale geliyor. Bütün devir bandında sizi motorun üzerinde tedirgin edecek bir enerji veya aksiyon görmüyorsunuz. Zaten 7500'lerde "küt" diye giden bir atalet ve sevimsiz bir sesle başbaşa kalıyorsunuz. Ama titreşim vs sözkonusu değil. 130 km/s ve civarı motosikletin optimum konfor sınırı. Bundan sonra yüksek devir, güç yoksunluğu sürüş keyfini ve konforunu psikolojik olarak baltalıyor, kendinizi rahat hissetmiyorsunuz. Şanzıman motorla son derece iyi iletişimle çalışıyor. Geçişler pürüzsüz ve kolay kullanım sunuyor. Dişli oranları CBR 500R'ın rahat sürüşünü destekliyor. Buradan kötü puan alsa zaten sürüş keyfinden çok şey kaybederdi. Ancak yeri gelmişken; vites göstergesinin olmaması eksi puan... Yakıt tüketimi motorun en iyi puan aldığı noktalardan biri. 100 km ortalamam 3,7 litre oldu, motosikleti sıkıştırmalarım da bu rakama dahil. Sürekli yüksek tansiyonlu kullansanız da bu değerin 4 lt/100 km civarını aşacağını zannetmiyorum.

CBR 500R'ın beni etkilediği bir diğer önemli nokta sele konforu oldu. Gerçekten şaşırtıcı bir performans yakalamış Honda bu aletin selesinde. Ayrıca kompakt şasi ve gövde boyutlarına rağmen ben uzun boylu sürücü olarak çok rahat bir oturma pozisyonu yakaladım. Burada bir yarış tipi motosiklete göre yükseltilmiş gidonun da etkisi büyük. Gidon demişken yavaş ve sert dönüşlerde gidonun depoya bir anda dayanması el kol ergonomisini olumsuz etkiliyor, belirtmek gerek...

CBR 500R'ın 194 kg ağırlığı genel anlamda iyi bir değer, gerçi daha hızlı ve büyük hacimli ağabeyleri kendisinden hafif olsa da sorun edilecek bir değer değil. Zaten sürüş esnasındaki kolay hükmedilir oluşu, şehir kullanımında dengeli şasi hareketlerine sahip olması asıl önemli olan. Gayet oradan oraya "al-attut" şeklinde kullanabiliyorsunuz. 785 mm sele yüksekliği yere kolay basma imkanı verdiği için trafikte işiniz daha kolay. Kafa hareketleri tahmin edilebilir ve sürpriz yapmıyor. Ama sürüş esnasında özellikle bozuk yollarda pek de konforlu bir makine diyemeyeceğim. Orta sertlikteki virajlarda yol da iyiyse gövde dinamiği, dengesi gayet iyi ama yol yüzeyi biraz bozuksa güvensizlik hissi filizlenmeye başlıyor. Bu da süspansiyon teknolojisine yazılacak eksi... Önde 320 mm dalgalı tek disk frenler iyi iş görüyör tartışmasız, ama çok etkileyici bir fren peformansı diyemem. Yine de bu sınıf bir motosiklet için gayet tatmin edici.

Genel olarak plastik kalitesi, ince noktalarda sırıtmayan bitirici işcilik kalitesi, kontrol enstrümanlarının kullanımının kolaylığı klasik bir Honda sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Sonuca aslında daha önce değindik; kullanımı pratik, ekonomik, görüntüsü ağabeylerine taş çıkarabilecek "Racing" konsept bir motosiklet istiyorsanız CBR 500R tam size göre. Ayrıca 26.700 TL'lik fiyatıyla da iyi bir seçenek olma özelliğini pekiştiriyor.

Yazı: Koray Muratoğlu Fotoğraflar: Ersan Sezer

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.