Bazıları cumhurbaşkanının manipüle edildiğini düşünseler de Bay Honecker'in hediyesinin hidropnömatik süspansiyonla birlikte gelen yüksek konforunun etkisinde kaldığını da söyleyebiliriz. Prestige takısıyla birlikte 25 cm uzatılmış bir dingil mesafesine sahip olan CX, bu sayede gerçek bir limuzin haline gelmişti. O güne kadar Doğu Almanya'da kullanılan ZIL ya da Volvo 264 TE gibi sabit arka akslı ve ilkel limuzinlern karşısında bir UFO gibi duran CX, Honecker'e seyahatlerinde hem prestij ve ilgi hem de yüksek konfor katmıştı.

1982 yılında 264 Serisi'nin yerini alan Volvo 760, Bertone artık karoser uzatma işleri yapmadığı için Doğu Almanya'dan gelen talep üzerine İsveç, Langholm'de bulunan karoser üreticisi Nilsson tarafından bir limuzin haline getirilmişti. Honecker'in favorisinin neden Citroen CX Prestige olduğunu anlamak için iki otomobille de kısa birer tur atmak yeterli oluyor. Volvo 760 GLE'de genişlik dert edilmesi gereken son konu. Köşeli tasarım sayesinde çok daha ferah bir yaşam alanı sunulurken, bir kanepeyi andıran peluş arka koltuktaki atmosfer daha rahat. Ön koltukların sırtlıklarına entegre edilen katlanabilir koltuklar Honecker'e rapor veren devlet görevlilerinin acil durum tabureleri olarak kullanılırken, katlandıklarında oluşan genişlik devasa bir hal alıyor. Volvo'nun arka tekerlekleri yol pürüzlü olduğunda bunu araç içine net bir şekilde iletirken, Doğu Almanya'da başkentin ana caddeleri dışında pürüzsüz yollara rastlamanın imkansız olduğu da unutulmamalı.

Doğu Almanya döneminde uzunluk bir gurur meselesiydi. 5 metreye yaklaşan uzunluğuyla küçük bir otomobil olmanın çok uzağında duran Citroen CX Prestige, yine de o dönemde düşman kardeş Batı Almanya'da W 126 Serisi'nden Mercedes-Benz 600'lerin yanında biraz cılız kalabiliyordu. Bunun üzerine Erich Honecker, Volvo'sunu da uzatan Nilsson'dan Citroen CX Prestige'i de uzatmasını istedi ve 5.50 metrelik bu dev ortaya çıktı. Ancak aracın teslimat aşamasında Doğu Almanya'nın Batı'yla arasındaki sınır ve gümrük sorunları yüzünden aracın gelişi gecikti. Bu durum Erich Honecker'i oldukça kızdırmış olmalı. Çünkü kendisi 1987 Eylül'ünde Batı Almanya'yı ziyaret eden ilk Doğu Almanya Cumhurbaşkanı olduğunda Köln-Bonn Havalimanı'nda bir uzun bir Mercedes-Benz 600'e binmek zorunda kalmıştı.

Honecker'in 136 HP gücündeki Citroen CX limuzini bu seyahatte harika bir rol alabilirdi. Ancak kendisi 1989 yılına kadar İsveç'te kaldı. Doğu Almanya'ya çok kısa bir süre hizmet verebilen Citroen, 1989'un 9 Kasım'ında iki Almanya'yı ayıran Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla birlikte Doğu Almanya'nın da çökmesiyle henüz 7000 km'de emekliye ayrıldı. Klima, mavi tepe lambası, ek bir koltuk sırası ve şaşırtıcı derecede fazla küllüğün sunulduğu CX'te kaz tüyü yumuşaklığındaki koltuklar ve oldukça pahalı RFT Greifenstein Radyo-Kasetçalar dönemin lüksünü temsil ediyordu. Honecker ve müzik? Evet! 1976'da Cumhurbaşkanı seçilmeden önce müziği liberalleştiren Honecker aynı zamanda DDR Rock tarzını da destekleyen bir lider oldu. Zararlı müziğin gençlerin bilinçaltlarını ve yönelimlerini olumsuz etkilemesinden korkan Honecker, bu yüzden müziğin kontrolünü bırakmadı.

Pek çok lider, makam otomobili olarak zırhlı, kalın camlı, korkutucu ve halktan uzak limuzinler kullandı. Honecker ise şehre girerken zırhlı aracından bu Citroen'e geçiyordu. Ve bu CX otomobillere meraklı ve otomobilleri seven birinin koleksiyon otomobilinden soğuk gözükmüyor. Geçmişte komünizmin en uzun soluklu liderlerinden birine hizmet eden bu otomobillerin bugün düğün veya özel günler gibi keyifli aktiviteler için kiralanabilmesiyse ironik.