İsim işarettir, eski bir Latince deyim olan "Nomen est Omen" bu anlama geliyor. Porsche, bundan sonraki Boxster ve Cayman için 718 Boxster ve 718 Cayman isimlerini kullanacak. İsim işarettir dedik. Peki, 718 ismi neye işaret ediyor? Basit! Typ 718 yarış otomobiline, daha doğrusu istisnai birkaç durum dışında sadece ortadan yerleşimli 4 silindirli boxer motorların hayat verdiği ve zaferden zafere koşmuş olan çevik otomobile. Ortadan motor yerleşimi Boxster ve Cayman modellerinin de belirleyici unsurlarının başında geliyor. Ancak bu motorlar, değişen isimle birlikte atmosferik 6 yerine 4 silindirli turbo boxerlara dönüşecek. 718 yarış otomoblleriyle bir ortak noktayı da motorların silindir sayısı oluşturuyor. Uzun lafın kısası, geçmişin en başarılı ve ünlü iki yarış otomobiliyle bir randevu için fazlasıyla yeterli nedenimiz var: Porsche 718 RS 60 Spyder ve 718 W-RS Spyder.
Takvim yaprakları 1957 yılını gösteriyor. Porsche, 550 Spyder ile çok başarılı bir dönem yaşamış durumda. 1,5 lt kategorisinde zaferden zafere koşan otomobil, Hans Herrman ile Panamericana 1954'te hem kendi kategorisinin birincisi olmuş hem de genel klasman üçüncülüğü gibi çok çarpıcı bir sonuca imza atmıştı. Ancak zamana ayak uydurmayıp yenilik yapmayanlar zamanla kaybolurlar. Porsche de bu gerçeği çok biliyordu ve 550 Spyder'ın yerini alacak, kafes boru şasili, alüminyum karoserli ve elbette 4 silindirli dikey şaftlı motora sahip bir halef, 718 RSK, üzerinde yoğun bir biçimde çalışıyordu.
Porsche 718'in ilk sınavı başarılı geçmiş ve 1958 yılında Jean Behra/ Hans Herrmann ve Edgar Barth/Paul Frère'den oluşan iki ekip Le Mans 24 Saat'in genel klasman üçüncülüğünü ve dördüncülüğünü kazanmıştı. Porsche için başarı listesi, 718'le birlikte git gide uzuyordu. İster Sebring 12 Saat, ister Avrupa Tırmanma Şampiyonası veya Targa Florio: 718, 4 silindirli kuvvetli boxer motoruyla kimi kendisinden çok daha güçlü bolca rakibi geride bırakıyordu. İşin sırrı otomobilin hafif ve çevik olması dışında motorun verimliliği sayesinde yakıt tüketiminin de rakiplerinden çok daha düşük olmasında saklıydı.
Yine 4 silindirli bir motora sahip olan 919 Hybrid ile dayanıklılık yarışlarında yarışan Porsche Fabrika Takımı'nın pilotu Marc Lieb için 718'in büyük başarısının çok mantıklı bir açıklaması var: "718 RS 60 Spyder'ı birkaç kez kullanma şansım oldu. Bugün bizim de 919 Hybrid'te başardığımız gibi, o da zamanında 4 silindir teknolojisi sayesinde yakıt tüketimi açısında çok tutumlu ancak aynı zamanda da çok güçlü olduğu için hedefine ulaşabildi. Buna ek olarak sürücüye destek olan ve beni bugün hala etkileyen nötr sürüş özellikleri de geliyor. Şaşırtıcı derecede yüksek bir tutunma kararlılığı gösteren otomobili kullanmak çocuk oyuncağı. Ayrıca otomobili kaydırıp drifte düşürmek sadece keyif veriyor. 718, Porsche tarihinin en değerli bölümlerinden bir tanesi."
718 RS 60 Spyder, teknik gurmelerine en az bir GaultMillau Restaurant'ının menüsü kadar etkileyici lezzetler sunabiliyor. 1587 santimetreküplük silindir hacmi, üstten dört eksantrik ve dikey şafta sahip boxer motor, 7800 d/d'de 160 HP üretebiliyor ve 548 kg "hafifliğindeki" yarış otomobilini 260 km/s gibi çok etkileyici bir maksimum hıza ulaştırabiliyordu. 718 RS 60 Spyder bu hıza, Le Mans 24 Saat'in meşhur Hunaudières Düzlüğü'nü bile gölgede bırakan Targa Florio'daki, çok ünlü, 6 km'den uzun, Buonfornello Düzlüğü'nde imza atıyordu.
718 RS 60 Spyder, Porsche'ye dayanıklılık yarışlarındaki en büyük başarılarını kazandırmıştı. Joakim Bonnier ve Hans Herrmann, 1960'ta Targa Florio'nun genel klasman birincisi olurken, Herrman, Olivier Gendebien ile birlikte Amerika'daki Sebring 12 Saat yarışının genel klasman birinciliğini elde ederek motorsporları tarihinin sayfalarından birinin sahibi oluyordu. Genel klasman birincilikleri elde edildikçe devamının gelmesi de isteniyordu. Takvimler 1960 yılının Aralık ayını gösterirken daha güçlü bir 718 versiyonu geliştirilmeye başladı. Porsche'nin Formula 1 otomobili Typ 771'in 2,0 lt'lik 8 silindirli boxer motorunun görev yaptığı 718 W RS Spyder işte böyle ortaya çıktı.
İlk başta bilindik 4 silindirli motorla donatılan 4 disk frenli ve sadece 684 kg ağırlığındaki 1962 yılının 718 W RS'i daha sonra sadece üstten 4 eksantrikli ve dikey şaftlı 2,0 lt'lik 8 silindirli boxer motora kavuştu. 4 çift karbüratörle beslenen ve silindirlerin çap x strok ölçüsü 76 mm x 54,6 mm olan çok kısa stroklu motorun ilk başta 210 HP olan gücü daha sonra 240 HP'ye çıkartılmıştı. 9000 d/d çevirebilen motor 260 km/s'yi aşan maksimum hıza imkan veriyordu.4 silindirli 718 gibi, 8 silindirli W-RS uzun mesafe dışında tırmanmada da iyiydi. Fabrika takımının pilotu Edgar Barth 1963 ve 1964 yıllarında Avrupa Tırmanma Şampiyonu olmuştu.
Barth'ın oğlu Jürgen, etliche Jahre nach dem Vater ebenfalls erfolgreicher Porsche- Werksfahrer und 1977 yılında Jacky Ickx ve Hurley Haywood ile birlikte Le Mans 24 Saat'in genel klasman birincisi olan Edgar Barth'ın oğlu Jürgen de bugün babası gibi Porsche'nin yarış pilotlarından biri ve 718 W RS'i yakından tanıyor: "Yarış takımındaki mekanikerler, 718 W RS Spyder'ın motorsporları için uzun sayılan 4 yıllık mesaisinde otomobile bir noktadan sonra "büyükanne" lakabını takmışlardı ama otomobile sürüş dinamikleri açısından bakıldığında bugünün standartlarında bile hala çok hızlı. Kullanımı, daha uzun dingil mesafesi ve rüya gibi bir makine olan 240 HP gücündeki 2,0 lt'lik 8 silindirli motorla daha kolay olsa da, eski Nürburgring Pisti'ni 10 dakikanın altında dönen babam gibi sürücülerin önünde saygıyla eğilmek gerekiyor."
Porsche 718, 1957'den 1964 yılına kadar 250'den fazla genel klasman ve 500'den fazla da klasman birinciliği elde etti ve gelmiş geçmiş en başarılı Porsche yarış otomobili oldu. Bu başarıların büyük kısmının 4 silindirli motorlarla elde etmiş olması, Porsche 718 Boxster ve 718 Cayman'a olan heyecanımızı daha da arttırıyor.
Yazı: Jürgen Gassebner-Eray Özgür
