otohaber_logo
Test Merkezi
DS 9 Opera Puretech 225
DS 9 Opera Puretech 225
DS 9 Opera Puretech 225 test sürüş izlenimi

Stellantis Grubu’nun özgün ve premium markası DS’in amiral gemisi DS 9, daha ilk bakışta bize Fransız şıklığını yansıtmayı başarırken daha fazlasını da vaat ediyor. Yeni bir markanın ortaya çıkması çok çalışma, iyi bir planlama, etkili reklam gücü ve büyük cesaret gerektiren bir iş. Otomobil dünyasında köklü markaların egemenliğinde ufak tefek sızmalar olsa da genellikle yeni markalara pek boşluk sunulmuyor. Neyse ki 2015 yılından itibaren marka olarak yoluna devam eden DS, köklü geçmişe sahip olan bir markanın, Citroen’in kült modeline verdiği ismin bilinirliğine sahip. Sadece bu ismin devamını değil, aynı zamanda tasarımındaki detaylarıyla DS’in de izlerini taşıyan DS 9, modern teknoloji ürünü bir otomobil karşımızda.


EMP2 olarak adlandırılan platformun uzun şasi mimarisi DS 9 ile ilk kez sedan karoserde karşımıza çıkıyor. Bu uzunluk otomobile zarif bir görünüm sunarken içerisinde de makam otomobili konforu vaat edebilmesini sağlıyor. İçeriye geçmeden önce tasarım detaylarına biraz yakından bakmak istiyoruz.

Motor kaputu üstünde yer alan krom çıta DS genlerine göndermeyken üzerindeki üç boyutlu motif de tıpkı Eyfel kulesinde de olduğu gibi bir örgü deseni şeklinde yorumlanmış. Kılıç formundaki bu tasarım ve üstündeki işlemelerin kabin içerisindeki tasarım öğelerinden taşındığı belirtiliyor. Otomobilin kapı kilitlerini uzaktan kumanda ile açtığınızda sizi büyük bir şölen ile karşılayan Active LED Vision farların üç parçalı hareketli aydınlatmaları 180 derece hareket ederek ortaya çıkıyor.



1955 yılında ilk DS’te kullanılan ve “DS Cornets” ismi verilen tavan çizgisindeki aydınlatma detayı DS 9’da da kullanılarak geçmişe gönderme yapılmış. Eğimli tavan çizgisi bagaj kapağı ile arka cam arasında bir eşik olmadan tasarlanmış. Bu da otomobile “fastback” sitili kazandırıyor.



DS 9’un arkasına geçtiğimizde çift parçalı tasarlanan stopların çalışmıyorken de adeta ışık saçan üç boyutlu bir tasarıma sahip olduğunu görüyoruz. Farlarda olduğu gibi, LED aydınlatma stoplarda da kullanılmış. Elektrikli bagaj kapağı ardında 510 litrelik yükleme alanı ortaya çıkıyor. Orta sınıf ve üst orta sınıf sedan rakiplerle mücadele eden bir otomobil olan DS 9, bu durum göz önünde bulundurulduğunda beklentileri karşıladığını söyleyebiliriz.



Arka koltuklara geçtiğimize bizi makam otomobili cömertliğinde ve kalitesinde bir yaşam alanı karşılıyor. Arka koltuklarda “uyku tipi” kafalıklara yer verilerek uzun süreli yolculuklarda konforun ne kadar detaylıca düşünüldüğünü görüyoruz. Tavandaki tutamakların bile deri kaplı olduğunu görüyoruz. Arka koltuklar üç yetişkin için yer sunsa da aslında iki yolcunun konforu odaklı bir yapının ön planda olduğunu görüyoruz. Orta kol dayama açıldığında çok fonksiyonlu, kaliteli ve konforlu bir ünite ortaya çıkıyor. Sağ ve sol yolcu koltuklarda masaj fonksiyonu yine bu kol dayama üstündeki düğmelerle yönetilebiliyor. Arka yolcuların kendi klima ayarlarını yapabilmesinin yanı sıra koltuk ısıtma ve serinletme fonksiyonları da sunuluyor. Bir diğer “makam otomobili” dokunuşu da sağ ön yolcu koltuğunun arka koltuklardan ayarlanabiliyor oluşu. Bu sayede önde yolcu yoksa sağ arka yolcu için bacak bacak üstüne bile atabileceği genişlikte bir alan ortaya çıkıyor.

Ön koltuklarda da arkadakiyle benzer bir konfor sunuluyor. Geniş ve konforlu yaşam alanı deri malzemelerle donatılmışken, fonksiyonlar da tasarıma uyumu düğmelerle sunuluyor. Elbette pratik kullanım için alışma ihtiyacı duyulsa da bütün olarak bakıldığında muazzam bir uyum olduğu görülüyor. 12 inçlik dokunmatik multimedya ekranı rahat izlenirken aynı ölçüdeki dijital gösterge grubu da uyumlu bir ara yüze sahip. Her iki ekrandaki grafiklerin de tasarım kaygısıyla şekillenmiş olması yine düğmelerde olduğu gibi alışkanlık istiyor.




DS 9, konfor denildiğinde sadece tasarım ve donanımla değil direksiyonu başında da hissedilen bir sürüş konforu sunuyor. Hidrolik amortisörler ve “active scan” isimli süspansiyon sistemiyle zemin ve yol koşullarına göre sürekli sertlik ayarı yaparak pürüzsüz bir sürüş sunuyor. Genel olarak süspansiyon konforuyla birlikte direksiyon sisteminin de konforlu, güven veren ve yeteri kadar direkt hissettirdiğini söyleyebiliriz.



Fiyat listesinde sadece 1,6 litre 225 HP turbo benzinli motor, önden çekiş ve 8 ileri vitesli otomatik şanzımanla yer alan DS 9’da şanzıman da konfor odaklı çalışıyor. Yeteri kadar hızlı çalışsa da sportiflik beklentilerini karşılamak için tasarlanmamış ve vites değiştirme kulakçıklarıyla manuel olarak yönetildiğinde daha hızlı cevap verse de sportiflik beklentilerini karşılamıyor. Akıcı ve konforlu bir hızlanma tecrübesi sunabilen DS 9’un 6,9 lt/100 km’lik makul yakıt tüketimiyle de göz doldurduğunu söyleyebiliriz. DS 9’un orta sınıf sedanlar arasındaki premium rakipleri çok güçlü olsa da özgün tasarımı, zengin donanımı ve konforlu özellikleriyle kendine özgü bir müşteri kitlesi oluşturacağını söyleyebiliriz.

Yazı: Koray Kodal

Fotoğraflar: Ersan Sezer

 

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.