otohaber_logo
Haberler
Söyleşi: RS Servis
RS Servis ile söyleşi yaptık. RS Servis'in kuruluşundan bugüne kadar neler yaptıklarını Ünal Ünaldı ile konuştuk.
Söyleşi: RS Servis

RS Servis'in kuruluş öyküsünden ve amacından kısaca bahseder misiniz?

Ünal Ünaldı: Babam 1963'te kaportacı çırağı olarak başlamış. 1984'te kendi dükkanını açmış ve 1994'ten itibaren Ankara'da Skoda'nın yetkili servisi oldu. Skoda Favorit'lerin çok satıldığı dönemde babam da finansal büyümesini sürdürdü. 2001 krizinde Skoda yeniden yapılanmaya girdi ve plaza dönemini başlattı. Ancak plaza kurmak çok maliyetli olduğu için Skoda yetkili servis sözleşmesi sona erdi. 2001'de inşaat mühendisliğinden mezun oldum. Ekonomik krizin etkileri hissedilirken ben de işsiz kalmamak için babamdan işlerini devraldım. O dönemlerim sanayide geçti. Kriz döneminde mekanik onarım azalıyor ama kaporta etkilenmiyordu. Ben de sigorta şirketleriyle anlaşma yaparak kaporta ve boya işlerine girmek istedim. Kapısını çaldığım tüm sigorta şirketleriyle kolayca anlaşma yaptım. O dönemde bir Opel Vectra geldi. Aracın alüminyum motor kaputunda ceviz büyüklüğünde bir göçük vardı. Kaynak yapmak çok zor olduğu için komple değişmesi gerekiyordu. Ben alüminyumun düzeltilmesi ile ilgili araştırmalar yaptım. Göçüklerin boyasız düzeltildiğini ve alüminyum ile ilgili kaynak yapma teknolojisini gördüm. Ben de alüminyum tamiri konusunda uzmanlaşmak istedim. Aile şirketinden ayrılarak İstanbul'a geldim. Ardından Türkiye seyahatine çıkarak RS Radyatör isimli bir firma kuracağımdan ve alüminyum parça onarımını yapacağımdan bahsettim. Radyatör, kaput, jant, klima parçaları alüminyumdan üretiliyor ve bayilere biz de alüminyumda uzmanlaşacağız dedim.

27 bayi ile yola çıktım. Sigorta şirketleriyle bir araya gelerek alüminyumun tamir olabileceğini canlı olarak anlattım. Mayıs 2009'da ilk toplantıyı yaptık. 3 yıl içerisinde büyük yol kat ettik ve Mayıs 2012'de sigorta şirketleri, alüminyum onarımını bize yönlendirmeye başladı. Alüminyumda büyük yol kat ettikten sonra 2012'de mini onarımla yeni bir yola giriştik. Bu konuda kurumsal servis olmak istiyorduk ve bu işin teknik alt yapısını kurmak ve yazılım yapmak içim hem çok para, hem de insan kaynağı gerekiyordu. Bu konuda Kıbrıs'ı pilot bölge seçtik ve Lefkoşe'de bir yer kiralayıp yatırımı yaptık. Temmuz 2012'de Lefkoşe'de faaliyete geçtikten sonra 2013'te Türkiye'de hizmet vermeye başladık. Aradaki sürede bütün bayileri kurumsallaştırmak istedik ve yılsonuna kadar bayiler gerekli formata uyum sağladılar. 1 Ocak 2013'ten itibaren sigorta şirketleriyle görüşmeye başladık. Aralık 2013 sonunda ilk anlaşmayı yaptık. Mini onarımda istediğimiz karlılığı yakalayamadık ama marka bilinirliğimiz oldu. 2017'de, benim esas uzmanlık alanım olan hasar onarımına başladık. 2017'den itibaren hasar onarımı, mini onarım ve mobil onarım hizmetleri veriyoruz. 2018'de de boya koruma ve temizlik sistemlerine başladık. Titiz müşterilerin yer aldığı bu alanda araçlar için oto bakım paketleri sunmaya başladık. Yurt dışından bir yatırım fırsatı geldi ve Mayıs 2018'de Çek Cumhuriyeti'nde (Çekya'da) bir yer açtık.

Kaç noktada hizmet veriyorsunuz?

Ünaldı: Türkiye'de 57 noktada servis hizmeti veriyoruz. Buna ek olarak Çekya, Lefkoşe ve Magosa'da bir servisimiz var. Türkiye'deki 57 servisin 7 tanesi kendi servisimiz, 50 tanesi franchising. Kendi servisimizin üçü İstanbul'da, diğerleri Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa'da. Markalaşmanın artması, müşteri memnuniyetinin yüksek tutulması ve sigorta şirketlerinin büyük şehirlere öncelik tanımasından dolayı büyük şehirlerde kendi servislerimizi kurduk. Ekim ayı başında İstanbul Maltepe'deki yeni yerimize taşınacağız.

Türkiye'de çok fazla trafik kazası oluyor ve kaporta hizmetlerinde yetkili servisler, özel servisler ve tamirhaneler var. Bunlar, boya, kaporta veya mini onarım konularında uzmanlaşarak ayrılacak mı?

Ünaldı: Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de uzmanlık konuları ayrışmalı. Yetkili servisler boya ile kaportayla uğraşmıyor, mekanik ve satışa odaklanmış durumda. Kendilerine gelen hasarlı araçları anlaştıkları servislerde yaptırarak giderleri azaltıyorlar. Özel servislere gelen araçlar onlar için yeterli oluyor. Bu sayede özel servislerde de kalite standartları artıyor. Ancak bu noktada distribütörlerin plaza baskısından vazgeçmesi gerekiyor. Kaporta konusunda esnek olmaları gerekiyor. Buna karşılık özel servislerin kurumsallaşması da şart. Aslında her ilde de kurumsallaşmış servisler var. Ben de kurumsallaşmış özel servislerin haklarını savunmak için TOSEF'i (Tüm Oto Servisleri Federasyonu) kurdum. Aslında kurumsal özel servisler hep eziliyorlar. Bu alanda yatırım yaptılar, müşteri memnuniyeti hedefini tutturmaya çalıştılar, kurumsal standart yakalamaya çalıştılar. Ancak Türkiye'de hasar ekspertizinin standardı olmadığı için ufak servisler de kurumsal özel servislerle aynı işçilik tutarını alıyorlar. Bu da rekabette düzensizliğe neden oluyor. Mesela eksper, tamirciye de kurumsal özel servise de 250 TL onarım masrafı yazdığında tamirci ayakta kalabiliyor ama kurumsal özel servis zarar ediyor. Biz de TOSEF'i kurarak kurumsallaşmış özel servisleri aynı çatı altında toplayalım dedik. Buradaki amacımız 250 TL yazılan onarım masrafını 500 TL'ye çıkartmak yani sigortalara savaş açmak değil.

Amacımız, kurumsal özel servislerin yaşamaları için güç birliği kurmak, yeni projeler üretmek, satın alma maliyetlerini düşürmek, ortak satın alma platformları oluşturmak, sigortalarla kurumsal özel servis anlaşmaları yaparak müşterileri çekip iş adedini arttırmak ve hayatta kalabilmelerini sağlamak için bu yola çıktık. Kasım 2018'de TOSEF'i kurduk ve önemli bir yol kat ettik. 675 üyeye ulaştık, yıl sonunda üye sayımızın 1.000'e ulaşmasına kesin gözüyle bakılıyor. TOSEF, 10 dernekten oluşuyor. Bu dernek merkezleri, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Samsun, Trabzon'da yer alıyor. Bu sayede 81 şehre ulaşabiliyoruz. En son yaptığımız genel kurulda bir şirket kuralım, herkes 10.000 TL versin üye olsun dedik. Ortak satın almaları bu şirket üzerinden yapalım. Mesela boyayı 300 TL'ye alıyorsak ortak olarak 200 TL'ye alalım. Gerekiyorsa 1000 servisin satın alma gücüyle masaya oturalım, hatta yurtdışından yedek parça ithal edelim. Hasarlı araçlardaki parça değişimlerini kendi stoklarımızdan yapalım ve servislere ek gelirler elde edelim dedim. Böyle karar alarak şirket kurma çalışmalarına başladık. 3-5 yıl içinde TOSEF, Türkiye'de çok büyük bir güç haline gelecek.

Sanayideki ustalar ne olacak?

Ünaldı: Sanayideki dükkanlar yine hayatlarına devam edecek. Çünkü farklı müşteri kitlelerine sahibiz. Mesela ben RS Servis'e taksi, çok eski otomobil veya ticari araç almıyorum. Bu araçlar sanayiye gidecek çünkü bizim bir odaklanmamız var. TOSEF de kasko ve trafik sigortası hasarlı araçlara odaklanıyor. Bu araçlar da sanayiye de gidiyor ama bunlar 10 yaşın üzerindeki araçlar oluyor. Bizim hedefimiz 0-10 yaş aralığı. Zaten sektörde 0-3 yaş arası yetkili servis, 3-10 yaş özel servis ve 10 yaş üstü de tamirhanedir. Hatta hazinedeki sigorta hasar onarım mevzuatı da bu şekildedir. 0-3 yaşta orijinal parça, 3-10 yaşta belgeli eşdeğer parça, 10 yaş ve üstünde yan sanayi parçası kullanabilirsin der. Aslında gayri resmi sınıflandırma burada da kendi gösteriyor.

Yan sanayi parçalarda da sahte ve düşük kaliteli parçalar var. Bu konuda neler yapacaksınız?

Ünaldı: Yedek parça konusunda kalıplarda bile sorun çıkabiliyor. Mesela gelen parçanın montaj noktaları birbirini karşılamıyor ya da kalıp yerine oturmuyor. Bu noktada biz TOSEF olarak yedek parçaları değerlendireceğiz. Bir yazılım yoluyla servisler parçaları değerlendirecek. Mesela Opel Astra için bir markanın çamurluğu uygun değilse sistemde uygun değil kaydı olacak ve tüm servislerde de onaysız olduğu belirtilecek. Ancak bu markanın ürünü diğer araçta sorunsuzsa, sadece sorunlu olan işlem görecek. Bu noktada onay verdiğimiz parçalardan onarım yapmamız gerekiyor. Sigorta şirketlerine de bu konuyu anlatıyoruz.

TOSEF sahte parça kullanımının önüne geçecek mi?

Ünaldı: Beşinci kalite yan sanayi parçalarını biz servis olarak da TOSEF olarak da kullanmadık ve iade ettik. Bugünden sonra da kötü kaliteli parçaları iade ederiz. Yedek parça konusunda TOSEF, OYDER ve diğer kuruluşlar bir araya gelerek düşük kaliteli parçaların sistemden çıkarılması gerekiyor. Bu konuda mevzuatlar var ve yüzde 20'sinin de yerli olması gerekiyor. Biz TOSEF olarak kaliteli parça ve yerli üreticiyi destekliyoruz.

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.