otohaber_logo
Haberler
Anadol İçin Türkiye'ye Yeniden Geleceğiz
Discovery Channel’ın en çok izlenen programlarından Wheeler Dealers’ın sunucuları Mike Brewer ve Edd China ile, geldikleri İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz röportajdan bir sürpriz haberi de aldık.
Anadol İçin Türkiye'ye Yeniden Geleceğiz

Bu proje nasıl başladı?

MB: Wheeler Dealers yaklaşık 10 yıl önce çok küçük bir fikirden, küçük bir kanalda İngiltere'de başladı. Ben efsane olduğunu düşünüyorum. Otomobili satın alıp onarmak için 1.000 Pound'luk küçük bir bütçeyle başladık. İnsanlar şovu ilk programdan, ilk seriden sonra çok sevince büyüdük.

Yereldi yani?

MB: Evet sadece İngiltere'deydi. Ama hemen çok tutkulu takipçiler edindik. Kanalda, evleri yenileme, dekorasyon ve bahçe düzenleme programları en çok izlenirken, sadece eski ve monoton bir otomobil programı vardı. Ben ve Edd'le, programda oldukça büyük bir değişim oldu. Birçok insan beni ve Edd'i izlemek için kanal değiştirdiler. Ve program büyümeye başladı. İlk sezonda 1.000 Pound olan bütçemiz ikinci sezonda 2.000'e, üçüncüde 3.000'e, dördüncüde 4.000'e beşincide ise 5.000 Pound'a ulaşmıştı. Altıncı sezonda da 5.000 Pound'luk bütçeyi koruduk.

Limitiniz 5.000 Pound mu yani?

MB: Hayır hayır. Artık bir limitimiz yok. Çünkü son iki seride program oldukça büyüdü ve artık daha değerli otomobilleri de satın alıyoruz. Örneğin beşinci sezonda ilk kez bir Mercedes-Benz 280 SL ile 5.000 Pound limitini aşmıştık. İstediğimiz şeyleri yapabilmek için bütçeyi aşmamız gerekebiliyor.

Bugüne kadar satın aldığınız en pahalı otomobil?

MB: Dodge Charger. 23.000 Dolar'a satın almıştık.

İlk topladığınız otomobil neydi peki?

MB: 1987 model Ford Capri 1.6 Laser. Bu 10 yıl önceydi.

Peki sizi en çok zorlayan otomobil hangisiydi?

MB: Kesinlikle altıncı sezondaki Bentley olmalı. Ama sanırım Chevrolet Bel Air da olabilir.

Bentley'nin hangi modeli?

MB: Mulsanne Turbo. Bentley'yi seçmemizde güzel nedenlerimiz var tabi. Bentley'nin karoseri çizikler ve darbeler içindeydi. Aslında bir Rolls-Royce satın almak için gitmiştim ama Bentley'yi gördüm. Satıcı Bentley için tam bir hurda yığını ve hurdalığı boylayacak dedi. Ben de; "Nasıl hurda olabilir? Bu otomobil mükemmel bunu almalıyım" diye düşündüm. Sonra aracı alınca Edd'e gösterdim ve Edd benden nefret etti. Daha önce toplayıp sattığımız bir Fiat 500'ü örnek vermek gerekirse; kapı kolunu yenilemek için iki vidayı ve bir kabloyu sökmen yeterliyken, Bentley'nin kapı kolu sanki 15.000 parçadan oluşuyordu. Bir İsviçre saati gibi... Neredeyse her parçası bir yekpare heykel gibi masif olan aracın tamponlarını sökmek bile başlı başına bir eziyetti. Çok ağır kocaman bir metal yığını… Mantıklı gelmiyor ama saatler harcanan el yapımı bu işçiliği izlemek çok güzeldi. Otomobili parçalara ayırdık ve önce aracın rengini değiştirerek başladık. 80'leri yansıtan maviyi 2000'lerin modern renklerinden biri olan fümeye çevirdik. Oldukça zor ve keyifli bir çalışmaydı.

Peki ne kadar sürdü?

EC: Normalde bir otomobilin tüm işlemi 1 hafta sürerken, en uç durumlarda 2 haftaya kadar çıkabiliyor. Bentley ise tam 6 haftamızı aldı! O günden beri Bentley satın almıyoruz.

Ne kadara mal oldu bu çalışma ?

MB: 3.250 Pound verdim.

Sadece otomobil için, onarımıyla birlikte toplam ne kadar harcama yaptınız?

MB: 6.250 Pound ve 8.000 Pound'a da sattık. Chevrolet Bel Air da benzer bir fiyata ve benzer bir zorluğa sahipti. Bentley kadar komplike ve ince mühendislik olmasa da Bel Air'da da oldukça fazla yapılacak iş vardı. Özellikle o dönemin Amerikan otomobillerinin karakteristik özellikleri arasında yer alan kromaj, bizi oldukça uğraştırdı. Rengini değiştirdik. Bence programdaki en iyi dönüşümlerden biriydi. İngiltere'de çok bulunmayan bir otomobil olduğu için çok farklıydı, bizim için çok fazla iş demekti. Ne olursa olsun bu onarımı çok sevdik. Belki de bu, çok daha coşkulu olmanızı sağlıyor.

Takipçileriniz hakkında ne düşünüyorsunuz?

MB: Onlarsız olmuyor, dünyanın çok farklı yerlerinden insanlarla tanıştığımız için çok şanslıyız. Sanıyorum ki programımız oldukça ulaşılabilir hale geldi.

Dünyanın dört bir yanındaki bu otomobilleri nasıl buluyorsunuz peki?

MB: Ben ve Edd her pazartesi akşamı ekibimizle birlikte rutin toplantılarımızda ne istediğimizi ve fikirlerimizi tartışıyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 100 aracı onardık. Karar vermek gerçekten çok zor. Herhangi bir otomobili seçmiyoruz. Çılgın şeyler yapmayı çok seviyorum, gerçekten enteresan şeyler.

Önce otomobili seçip sonra aramaya mı başlıyorsunuz?

MB: Evet önce seçiyoruz. 12 otomobilden sekizini seçiyoruz. Bazıları çok kötü durumda oluyor. Paslanmış ve çürümüş... Kısacası hiç mantıklı olmayan seçenekler… Yani liste kendi kendini hazırlıyor. Zaten orada olan sekiz araç bizi bekliyor. Ben, gerçekten dünyadaki en garip otomobil alıcısı olabilirim. Dünyadaki en kötü otomobilleri arayan tek alıcı benim. Programa çıkarmak için, problemleri olan, kötü durumdaki araçlara ihtiyacım var.

En iyi gelir sağladığınız otomobil hangisiydi?

EC: Kesinlikle De Lorean'dı. Amerika'da Tahoe'dan satın almıştım.

Miktar söyleyebilir misiniz?

MB: Evet, tabi. 6.000 Pound kadar kar etmiştik sanıyorum. Yaklaşık 18.000 TL. Bu komik, çünkü Discovery Channel ve seyirciler bu karı görünce oldukça sevindi. Herkes, araç alış-verişinde kar ettiğimizi görmeyi seviyor. Açıkçası ben ve Edd umursamıyoruz. Konu her zaman bizim için araç. Otomobilleri onardığımızda ortaya çıkan sonuçtan mutlu oluyoruz. 8 sene önce yaptığımız otomobillerin kullanıcılarıyla hala iletişim halindeyiz. Bu çok güzel. Hala çok memnunlar. Diyorlar ki; herkes aracımı satın almak istiyor, çünkü o bir Wheeler Dealer otomobili. Bizim otomobillerimiz çok ünlü, işimizi bitirdikten sonra ünlü bir hayat yaşıyorlar.

Sizin topladığınız otomobilleri satın alanların eline ne geçiyor?

MB: Bu aracı tekrar satılığa çıkardığınızda, o artık harika bir Wheeler Dealer otomobili. Öncelikle aracın toplanma aşamaları filme alınıyor ve yapılan her işlemi görmüş oluyorsunuz. Bu tabii ki fark yaratıyor. İnsanlar, satın aldıkları otomobili daha sonra sattıklarında belki de bizim kar ettiğimizden fazlasını bile kazanabiliyorlar. Wheeler Dealers Revisited bölümlerinde, daha önce topladığımız otomobilleri ziyaret ettiğimizde, otomobillerin büyük çoğunluğunun bizden satın alındığı gibi korunduklarını görmek de bizi mutlu ediyor.

Peki kurallar ne? Belli bir yaş limiti var mı?

MB: Açıkçası ortada kural yok. Aracın yaşından daha belirleyici olan ikonik olması ve bizim için bir şey ifade etmesi gerekiyor. Aracın varoluşunun nedenleri olmalı. Golf GTI, Peugeot 205 GTi gibi ucuz, ancak felsefesi olan otomobiller ilgimizi çekiyor.

Türkiye'den otomobiller tanıyor musunuz?

MB: Evet, Anadol!

Kim bilir belki bir gün bir Anadol'u da konuk edebilirsiniz?

MB: Aslına bakarsan böyle bir projemiz de var. Wheeler Dealers artık küresel bir program haline geldi ve bu yüzden de değişik coğrafyalardan farklı modelleri de toplamak istiyoruz.

Kişisel olarak ne tarz otomobiller seviyorsunuz?

MB: Açıkçası her şeyi seviyorum. Belli türlerle kendimi sınırlamayı sevmiyorum. Bir Ferrari 458 Italia da bana keyif veriyor. Bir Dodge Charger ya da 1954 Buick'te de kendimi iyi hissediyorum.

EC: Bir Range Rover kullanıyorum. Çok konforlu ve rahat. Ama asıl tutkum koltuk görünümlü otomobiller. Garip otomobilleri, enteresan olanları da çok seviyorum. Mesela Citroen DS çok güzel bir otomobil. Aynı şekilde Renault Avantime da garip ve güzel.

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.