otohaber_logo
Haberler
Bu klasiği hatırladınız mı?
Geleceğe Dönüş filmindeki rolüyle hem otomobil hem de sinema tarihinin klasikleri arasına giren DeLorean, kısa süren ömründe şanssızlıklarla boğuştu. Martı kanatlı otomobil satış başarısından çok, filmde yaptığı zaman yolculuklarıyla akıllara kazındı.
Bu klasiği hatırladınız mı?

Hayatınızda hiç DeLorean gördünüz mü? Eğer gördüyseniz bu otomobilin karoserine dokundunuz mu? Motorunu ve iç mekanını inceleme şansınız oldu mu? Bu sorulara evet yanıtını verenlerin DeLorean'dan oldukça etkilenmiş olmaları gerekiyor. Çünkü DeLorean'ın paslanmaz saf çelikten üretilen karoserine dokunduğunuzda zımpara izlerini hissedebiliyorsunuz. DeLorean'ın saf çelikten üretilen karoserinde boya yerine cila vardı ve tüm araçlar (birkaç istisna modelin dışında) aynı renkteydi. Sadece 3 yıl yaşayacak olan DeLorean Motor Company (DMC), GM'in (General Motors'un) eski yöneticilerinden John Zacharias DeLorean tarafından 1974 yılında kuruldu. Bu aracın tasarımında Giorgetto Giugiaro görev yapacaktı ve DeLorean ile Giugiaro arasındaki zaman problemi aşıldıktan sonra İtalyan tasarımcının çizdiği ilk model konsepti 1976'da tamamlandı. DMC, Belfast'ta kurulan üretim tesislerinde 1979 yılında DeLorean DMC 12'nin üretime başladı. DeLorean'ın kapıları, 1954 model Mercedes-Benz 300 SL'deki gibi yukarıya doğru açılıyordu. DeLorean'ı diğer otomobillerden ayıran en büyük özelliği karoserinin saf çelikten üretilmesiydi. DeLoren'ın şasisinin geliştirilmesinde Lotus mühendislerinin katkısı büyüktü. Bu araç merkez taşıyıcı olarak görev yapan ana şasinin üzerinden 2 öne, 2'de arkaya uzanan 4 şasi koluna sahipti. 4 tekerlekte bağımsız süspansiyon kullanılarak yol tutuş özellikleri iyileştirilmeye çalışıldı. Aynı şekilde 4 tekerlekte disk frenlere yer verilerek güvenlik pekiştiriliyordu. Ancak sağlam şasisi ve sıradışı bir çelikten üretilen karoseriyle DeLorean'ın hem ağırlığı arttı hem de maliyeti oldukça yükseldi. DeLorean'ın ortada konumlandırılan motorunda Bosch tarafından geliştirilen K-Jetronik yakıt sistemi görev yapıyordu. Peugeot'dan alınan (Citroen ve Volvo'nun da ortak kullandığı) 2.8 lt'lik V6 motorun ABD'nin emisyon standartlarını karşılaması için katalitik konvertör eklendi. Ayrıca 5 ileri manuele alternatif olarak bir de 3 kademeli otomatik şanzıman özellikle ABD pazarı için hazırlandı. DeLorean ABD pazarından adeta peynir ekmek gibi sipariş alıyordu. Deri koltuklar, klima, elektrikli camlar ve elektrikli aynaları standart sunması, DeLorean'ın oldukça çekici bir otomobil olmasını sağladı. Ancak Amerikan halkı bu otomobili Corvette kadar seri olmadığı için tercih etmemeye başladı. Motorun konumuna rağmen arzu edilen yol tutuş karakterine de ulaşılamamıştı. İrlandalı üretici ise otomobilin üretim maliyetinin çok yüksek olması karşısında zarar etmeye başladı. Zamanla DeLorean'ın özellikle elektrik sisteminde çıkan problemler de markanın imajını zedeledi. DMC, zararının giderek artması karşısında, 1982 yılının sonlarına doğru üretimini sonlandırmak zorunda kaldı. DMC hala araçlarının revizyonu, satış ve satış sonrası hizmetlerine devam ediyor. Amerika'da bu aracın ikinci eline 40.000 Dolar'dan başlayan fiyatlardan sahip olabilirsiniz.

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.