Alman üretici BMW'nin, son dönemde ürettiği otomobillerde tercih ettiği iç ve dışbükey tasarımlar çok tartışıldı. Bu tartışmalar, yeni 6-Serisi'nde de sürüyor. Ancak bu otomobilin, tasarımdan çok daha önemli özellikleri olduğu da unutulmamalı. Tasarımı için "kendine has" nitelendirmesinin kullanılabileceği otomobilin karoserinde ileri teknoloji yatıyor. Teknoloji, karosere şekil vermekten daha çok, daha hafif bir karoser elde etmek için kullanılmış. Buna örnek vermek gerekirse; aracın ön kısmı ve aks yapısı alüminyumdan meydana geliyor. Yan taraf ve bagaj kapağıysa özel plastik malzemeden üretiliyor. Bu sayede testimizde kullandığımız 645i Coupe, kantarda sadece 1720 kg geliyor. Bu rakam, 4820 mm uzunluğundaki bir lüks coupe için rekor değer sayılabilir.
Tasarım
Yeni 6-Serisi'nin iç mekanı, dar olmamakla birlikte otomobilin dış boyutlarına göre biraz kısıtlı. Her ne kadar ön koltuk yolcuları rahat bir yolculuk için gerekli olan boşluklara sahip olsalar da, spor otomobil tasarımı nedeniyle iç mekanın dar olduğunu görüyoruz. Arka koltuklar hem rahatlık hem de genişlik bakı mından yetersiz. Baş, diz ve omuz mesafeleri kısıtlı olduğundan, otomobilin uzun yolculuklar için uygun olduğu söylenemez. Ancak tekrar hatırlatalım, bu tarz otomobillerde iç mekan genişliğini eleştirmek pek de doğru değil. Bu durum, Mercedes CL için de geçerli. BMW 645i, bulunduğu sınıf açısından bakıldığında, en çok bagaj konusunda dikkat çekiyor. Geniş bir ağzı olan düz zeminli bagaja, 450 litrelik eşya yerleştirmek mümkün. Bu, bir coupe için son derece olumlu bir özellik. Bunların dışında ön koltuk yolcuları en uygun koltuk konumunu elektrikli ayar butonlarıyla kolayca elde edebilirken, otomobilde kullanılan konfor donanımlarını kumanda eden iDrive hala alışkanlık gerektiriyor. Sistem olarak kolay olsa da, hala bu tür elektronik sistemleri kullanmakta zorluk çeken insanların varlığı unutulmamalı.
Motor
Yeni 6-Serisi'nin 333 HP'lik gücü yola çıkıldığında anlaşılı- yor. 5 ve 7-Serisi'nde de kullanılan 4.4 litrelik V8 motor, 6-Serisi'e sportif karakter yansıtılarak uygulanmış. En uygun güç, neredeyse tüm devir aralıklarında hazır tutuluyor. Dengeli ve sarsıntısız çalışan V8, oranları iyi ayarlanmış altı ileri manuel şanzımanla mükemmel bir uyum içerisinde çalışıyor. Motor, 200 km/s hızın üzerinde dahi, hız artırılmak istendiğ inde sürücüsünün isteğine hemen cevap verebiliyor. Aracın maksimum hızı 250 km/s'yle elektronik olarak sınırlandırılmış. BMW 645i, gücünü sadece otoyolda değil, aynı zamanda virajlı karayollarında da gösteriyor. Test aracımız; aktif direksiyonu, DynamicDrive adı verilen gelişmiş yürüyen aksamı ve 19 inç'lik jantlarıyla çok çevik bir yapı sergiliyor. Otomobilin bu denli büyük bir coupe'den beklenmeyecek kadar çevik olduğunu söylemek yanlış olmaz. Aktif direksiyon, alışana kadar viraj alırken aracın sert hareketler yapmasına yol açsa da, alışıldıktan sonra bu özellikten mahrum kalmak istenmiyor. En dar dönemeçlerde dahi direksiyonu çok az çevirmek yeterli oluyor.
Sürüş performansı
Aktif direksiyon sistemi yaratılırken, sürücüye yeterli direksiyon hissinin verilmesi için büyük çaba sarf edilmiş olsa da, bir BMW M3 direksiyonu karakterine sahip olunamamış. Aracın viraj limiti çok yüksek ve DSC devreye oldukça geç giriyor. Deneyimli sürücülerin dahi, DSC sistemini sadece trafiğe kapalı alanlarda kapatmalarını öneriyoruz. Yumuşak ve hissettirmeden devreye giren DSC, otomobilin hızlı kullanımında sürüş zevkini etkilemiyor. Otomobilde sürüş dinamizminin yanında konforlu bir süspansiyon sisteminin de sunulması, otomobilin 145 bin 560 Euro'luk yüksek fiyatını bir nebze de olsa unutturabiliyor.
Sonuç
BMW, 6-Serisi'yle usta işi bir otomobil yaratmayı başlarmış. Tasarımı konusunda hala tartışmalar sürse de, otomobilde kullanılan teknoloji için bu yüksek fiyatı ödemeye değer. Otomobilde mükemmele yakın bir sürüş keyfine ulaşılıyor. ister uzun otoyol seyahatleri olsun, ister viraj dolu kısa yolculuklar, araçta yer alan ileri teknolojiye sahip motor ve yürüyen aksam, üst seviyede sürüş keyfi sunuyor. 6-Serisi'nde BMW'nin yeniden düşünmesi gereken tek konu, arka koltukların yetersizliği nedeniyle otomobilin 2+2 olup olmadığı.
