otohaber_logo
Haberler
Söyleşi: Radyo Trafiğinin Kilitlendiği Adam
İstanbul’da trafiğin en yoğun olduğu saatlerde, “Nerede kaza var, hangi yol açıktır” sorularını cevabını bulmak isteyenlerin dinlediği Radyo Trafik’in başındaki isim, Cezayir Doğan ile müzik ve trafik birlikteliğini konuştuk.
Söyleşi: Radyo Trafiğinin Kilitlendiği Adam

Radyo Trafik'in doğuşundan bahseder misiniz?

Radyo Trafik'ten de önce buradaydım. Saran Radyoları bünyesinde Radyo Spor, Radyo Tatlıses gibi kanallarda çalıştım. Bir trafik radyosu kuralım fikri çıktı ortaya. "İstanbul'un bir trafik radyosu olmalı der" herkes ama nasıl olacağı, nasıl yapılacağı bir türlü çözülmedi. Amerika ve İngiltere'de bu tarz birkaç radyo var, onlar incelendi. Onlar helikopterle çıkıp trafik bilgisi veriyorlar, tabii Türkiye'de bu imkanlar yok. Bütçeler yüksek, biz de haberci kökenli olduğumuz için "radyolarda işi haber boyutunda ele alalım, bilgi veren bir kanal olalım ve dinleyicilerden bilgi isteyelim" dedik. Ondan sonra böyle bir başlangıç oldu.

Kısa sürede ciddi bir ilgi topladınız ?

Büyük ilgi gördük. Çünkü insanlar artık müziği her yerden buluyor ve haberi her yerden takip ediyor. Artık radyolardan farklı bir şey sunmak lazım. Bu çok farklı ve çok da işe yarar bir konu, çünkü ben, sen ve herkes bir şekilde "Nasıl trafikten kurtulabilirim" sorusunu soruyor. "Bu yoldan kaçmalı mıyım, önümde ne var" diye merak ediyor. Dolayısıyla direkt belli bir kitleye hitap ettiği ve iyi bir hizmet olduğu için insanlar bunun karşılığını verdiler.

İlginç bir gönüllü muhabir sisteminiz var? Kaç muhabiriniz oldu?

Sayı 5.000'e yaklaştı ve biz şimdilik muhabir sistemini durdurduk. Sistemimiz gönüllü muhabirlik üzerine, yani bizi arayanlar bir olayı, kazayı veya trafik durumunu bildiriyor ve aynı güzergahta olanlara faydalı olmuş oluyor. Bu çok hızlı yayıldı, gelecek dönemde bir call center kuracağız.

Sayıyı azaltacak mısınız?

Hayır sayıyı azaltmayacağız, hatta tam tersine arttıracağız ve çeşitli kampanyalardan onların faydalanmasını sağlayacağız. Bizimle ortak çalışan markalardan indirimler veya çeşitli hediyeler vereceğiz onlara ki yaptıklarının karşılığında onlara bir jest olsun.

Bir nevi soysal yardımlaşma bu!

Tabi öyle. Adeta bir sosyal sorumluluk projesi gibi oldu bu. Ciddi bir dayanışma var ve insan diyor ki "Ben arıyorum bilgi veriyorum o zaman bir sonrakinden de bilgiyi ben alacağım" Yani iyi bir etkileşim. Sloganlarımızdan biri de şu "Arayın zaman kazandırın". Sadece İstanbul'da var değil mi? Evet. Fakat İstanbul dışında Ankara ve İzmir'e de bu sistemi uygulamayı planlıyoruz.

Bayramlarda ve trafiğin yoğun olduğu dönemlerde işiniz iyice zorlaşıyordur!

Aynen öyle. Biz bayram döneminde ne olduğunu biliyorduk ama işin içinde değildik. Şimdi bayramda nasıl davranmamız gerektiğini öğrendik. Okulların açıldığı gün ne olur biliyorduk ama nasıl yansıtacağımızı öğrendik. Bir nevi biz de kendimizi test ettik. Şimdi daha donanımlıyız, daha deneyimliyiz. Mesela İstanbul'a yakın yolların tatil dönemlerinde ne denli yoğun olduğunu yeni fark ettik. Mesela şimdi biz bir sonraki dönemde motorlu muhabir göndereceğiz. Muhabir gidecek o yolda sürekli seyir halinde olacak bilgi verecek, ihtiyacı olanlara yardım edecek.

Yayın sırasında başınızdan geçen en ilginç olay ne oldu?

Bizim meşhur bir olayımız oldu televizyonlarda da yayınlandı. Adamın biri aradı "Eşim hamile araçtayız hastaneye en kolay nasıl gideceğiz" dedi. Peşinden muhabirlerimiz yani dinleyicilerimiz aradılar ve bilgi verdiler ve tenha olan yol bulundu. Enteresan bir başka olay da bir dinleyici aradı "Yol ortasında bir araç var muhtemelen sürücü baygın çünkü kafa direksiyonda öyle duruyor. Birileri varsa yardımcı olsunlar ben hızlı gidiyordum duramadım" dedi. Bir sonra telefon açıldı o sürücü "Baygın değilim, sadece aracım bozuldu" dedi!

Emniyet şeritleriyle ilgili bir uygulama başlattınız...

Emniyet şeritlerini ihlal etmeyin diye bir kampanya başlattık. Peşinden binlerce fotoğraf geldi. Biz de gönderilen fotoğrafları emniyet müdürlüğüne gönderiyoruz. Bir ara o kadar çok fotoğraf geldi ki emniyetin hatları ve santrali kilitlenmiş. İnsanların emniyet şeritlerinde fotoğraflarının çekilmesi bile onları rahatsız etmeye başladı. Yani faydaları görmeye başlayacağımıza inanıyorum.

Adeta bir ajans haline gelmişsiniz...

Evet. İstanbul'u avuçlarının içine alan bir ajans olduk. 5.000 muhabir kolay kolay ulaşılamaz bir rakam. Bazen kaza durumlarında gönüllü muhabirlerimiz olay mahaline gidiyor ve ne olmuş ne bitmiş bizi bilgilendiriyor, röportaj yapan muhabirimiz bile var. İş o kadar ciddi artık.

Sizin trafikle kişisel olarak ilişkiniz nasıl?

Ben toplu taşımayı tercih edenlerdenim. Metroyu kullanıyorum, metrobüsü değil. Ya da deniz ulaşımını kullanıyorum, dolmuşa taksiye de biniyorum.

Radyo belirli noktalara geldi. Gelecek yıllarla ilgili planlarınızı öğrenebilir miyiz?

En çok istediğimiz şey, biraz ütopya gibi olacak ama bu şehirde iki tane ambulans helikopter olması. Kaza oluyor ve ambulansların olay yerine ulaşması çok uzun süre alıyor. Şehrin trafiği malum. İşte bu şekilde biz de trafiğe bir katkı sağlamak istiyoruz.

Cezayir Doğan Kimdir ?

Ankara'da çalışmaya başlayan Cezayir Doğan, sabah 07:00-10:00 arasında 104.2 Radyo Trafik'te trafiğin nabzını tutuyor. 18 yıldır sektörde olan Doğan, Ankara'da özel radyolarla birlikte haberciliğe başladı. Bir dönem İzmit'te de çalışan Doğan, 1998 yılından itibaren İstanbul'da çalışmaya devam ediyor. Saran Radyoları'nda 6 yıldır görev yapan Doğan, halen Radyo Trafik'in Genel Yayın Yönetmenliği görevini sürdürüyor.

Yazı: Volkan Demirkuşak

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.