Yıllık MTV'nin silindir hacimlerine göre alınması, tüketicilerin bu konuda da çok seçici olmasına yol açıyor. Küçük silindir hacimli bir motor tercih edip güçsüzlüğün dezavantajını da yaşamak istemeyenler, Renault'un sunduğu gibi turbo destekli motorlarla ilgileniyorlar. Crossover sınıfının popülerliğini 1,2 lt turbo benzinli motor ile taçlandıran Renault bir de bu ikiliyle, otomatik şanzıman sunarak akılcı bir şehir otomobili ortaya çıkarttı.

1.2 TCe EDC ikilisi, Captur'a da çok uyumlu. 120 HP güç üreten motor, 2000 d/d'de 190 Nm'lik maksimum torka ulaşıyor. Genellikle bu devir seviyesinde, şehir içi hız sınırlarında yol alındığında 5,5 lt/100 km'lik ortalama fabrika verisine yaklaşmak mümkün. Trafik yoğunlaşıp, dur/kalk arttığında tüketim 7,0 lt/100 km seviyesine ulaşıyor. Hızlanma verilerine baktığımızda 10,9 saniyelik 0-100 km/s fabrika verisine yakın, 11,2 saniyelik makul bir test verisi elde ettik. Çift kavramalı otomatik şanzıman EDC'nin hızlı vites değiştirme karakteri sayesinde de esneklik verilerinde tatminkar değerler kaydedildi. Test aracımız Captur özel olarak sunulan Outdoor donanımına sahip. Bu donanımın getirisini otomobilin dışında, Outdoor'a özel Alev Kırmızısı rengi ve tamponlar üstündeki gri renkli ekstra korumalarla gösteriyor. Kabin içerisinde de vites konsolunda varlığı hemen fark edilen Extended Grip Sistemi'nin kontrol kumandasıyla kendini belli ediyor. Çamurlu bir zeminde denediğimiz sistem yol koşulları zorlaştığında kumandandan tercih edilen modlar ile motor torku ve çekiş kontrol sistemine müdahale edip hissedilir fark yaratıyor.

Sistem motor torkunun kontrolünü tamamen ele alarak, ön tekerleklerin patinajını en az seviyeye indirmek için gerektiğinde torku sınırlıyor. 40 km/s üstünde ise sistem otomatik olarak "Road" yol moduna geçiyor.

Sistem "Road" modundayken ön tekerleklerdeki freni ve motor torkunu kontrol ediyor. Önden kayma durumlarında sistem motor torkunu tutunan tekerleğe transfer ediyor. Expert modunda ise sürücü tüm motor torku kontrolünü alıyor. Zorlu zeminde ilerlemek tamamen sürücünün gaz pedalı hassasiyetine bağlı.

Yazı: Koray Kodal

Fotoğraflar: Ersan Sezer