Citroen, bundan yaklaşık 6 yıl önce kompakt sınıf mücadelesinde C4 ile yeni bir sayfa açtığında, yaratıcı tasarım herkesin dikkatini çekmiş ve Fransız üretici Xsara sonrası gerçek bir devrime imza atmıştı. Kubbe formlu tavan, çamurluklara doğru uzayan farlar ve D sütunundaki dikey stoplar, kompakt sınıfta alışılmadık manzaralar anlamına geliyordu. Takvimler 2010 yılını gösterirken, Citroen'in kompakt sınıfta yeni bir devrime ve gelecekten fırlamış gibi duran bir tasarıma imza atacağını düşünenler, C4'ün ikinci neslinde açıkçası biraz buruk bir heyecan yaşayacaklar. Zira ikinci nesil C4, radikal öncüsünün yanında çok daha oturaklı ve belki de heyecan yaratmaktan uzak bir tasarıma bürünmüş. Olumsuz gibi duran bu cümleler aslında yanlış anlaşılmamalı. Çünkü yeni C4 için artık daha olgun ve prestijli görünen bir otomobil demek mümkün. Selefinden 5 cm uzun, 2 cm geniş ve 3 cm yüksek olan yeni C4'ün tasarımında ilk dikkati çeken artık tavanın düz ve klasik bir yapıya bürünmesi olurken, omuz çizgisi ve D sütununa dikkatli bakıldığında 1991 ile 1996 yılları arasında üretilen Citroen ZX'ten de izler görmek mümkün. Ön tasarımında ağabeyi C5'i hatırlatan yeni C4'ün arka tasarımındaysa, bagaj kapağı ve stoplar gibi detaylarda kısa süre önce yenilenen küçük kardeş C3'ten tanıdığımız çizgiler kullanılmış. 2010 Paris Otomobil Fuarı'nda ilk kez sahne alacak olan aracın motor seçeneklerinin teknik detayları henüz açıklanmasa da, güncel C4'ten tanıdığımız motorların start-stop sistemiyle güncellenmiş versiyonlarına yer verilecek. Bununla birlikte ilerleyen süreçte hibrid versiyonlar da seçenekler arasına eklenecek