otohaber_logo
Haberler
Mete Ekin-Pirelli Ticaret Direktörü
Türkiye’de 50’nci yılını kutlayan Pirelli, Formula 1’in tek lastik tedarikçisi oldu ve İzmit Fabrikası da WRC, Formula 1 ve birçok pist şampiyonası için lastik üreten bir motorsporları merkezi haline geldi. Pirelli Ticaret Direktörü Mete Ekin ile markanın
Mete Ekin-Pirelli Ticaret Direktörü

Lastik sektöründe dünyanın önde gelen üreticilerinden biri olan İtalyan markası Pirelli'nin Türkiye'deki hikayesi üzerinden tam 50 yıl geçti. İzmit Köseköy'deki fabrika, artık dünya çapında en çok izleyiciye sahip sporlardan biri olan Formula 1'de "Made In Turkey" imzalı lastikleri üretiyor. WRC lastikleriyle tecrübe kazanan Pirelli Türkiye Fabrikası, motorsporlarında İtalyan marka için ayrı bir önem taşıyacak. Pirelli Ticaret Direktörü Mete Ekin'e yenilikleri sorduk.

2010 yılının ilk 6 ayı Pirelli ve lastik sektörü için nasıl geçti?

Tüm dünyayı ektisi altına alan ekonomik krizin ve durgun giden bir piyasanın söz konusu olduğu 2009 yılında Pirelli olarak ara vermeden sürdürdüğümüz iletişim çalışmalarımız ve satış odaklı stratejimiz ile etkin bir başarı ivmesi yakalamıştık. 2010 yılının ilk 6 ayında da piyasaların hareketlendiğini ve rekabetin arttığını gözlemledik. Biz ise bu dönemde başarı ivmemizi yükseltmeye devam ediyoruz. Bunun önemli sebeplerinden biri de geçtiğimiz mayıs ayında 2009 yılında Inter kulübü ile sponsorluğumuz dahilinde ilkini gerçekleştirdiğimiz "Performans Tutkunları" kampanyamızın ikincisini mayıs ve haziran ayında düzenlememiz oldu. Bu yılki kampanyamızın çekimleri de aynı geçen yıl olduğu gibi bir Türk bayisinde gerçekleştirildi. Ayrıca, bu yıl bildiğiniz gibi Inter, İtalya Kupası, Serie A ve Şampiyonlar Ligi'ni aynı sezonda kazanan ilk İtalyan takım olarak tarihi bir başarıya imza attı. Bu da bizim için oldukça pozitif bir gelişme oldu.

Türkiye'de 50'nci yılınızı kutluyorsunuz.

Bu yıl Türkiye'de 50'nci yılımızı kutluyor olmamız da 2010 yılını bizim için ayrıca anlamlı kılıyor. 50 yıllık köklü geçmişimiz ile Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayanve Türkiye'nin ilk yerli üretim lastiğini yollarla buluşturan, tüketicilerin önemli ölçüde güvendiği bir markayız. Bu yıl ayrıca Türkiye'nin "Süper Markaları"ndan biri olarak da seçildik. Bu bizim için oldukça güzel bir gelişme çünkü "Süper Marka" tüketicilerin belli bir bedel ödeyerek sahip olmak isteyeceği ve güvendiği marka anlamına geliyor. Lastik sektörünü ele alacak olursak, günümüzde Türk lastik pazarındaki rekabet özellikle son yıllarda ithal lastiklerin artışı ile daha da yüksek seviyelere ulaştı. Bir yandan her geçen gün artan rekabet koşulları diğer yandan ciddi oranlarda artış gösteren hammadde fiyatları rekabeti arttırdı. Rekabeti fiyat rekabetinin dışında tutarak daha kaliteli ürün ve hizmetleri tüketiciye sunabilen markaların bu zorlu koşulların üstesinden en iyi şekilde gelebildiklerini görüyoruz. Tüketicilerimiz de artık lastik tercihlerini yaparken sadece fiyat değil ürünün kalitesinin güvenlik açısından büyük önem taşıdığının daha da bilincine varmaya başladılar. Tüketicileri bilgilendirmek ve daha iyi servis sunabilmekte satış noktaları da oldukça önemli rol oynuyor. Bizim tüm Türkiye genelinde yayılmış yaklaşık 500 yetkili satıcı ağımız bulunuyor.

Pirelli'nin yeni yıl hedefleri ve ürünlerinden bahseder misiniz?

Pirelli Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de yüksek performans, 4x4 ve kış lastikleri alanında lider bir marka. Ferrari, Maserati, Lamborghini, Bentley gibi seçkin markalar ve bu markaların kullanıcıları da Pirelli'yi tercih ediyorlar. Ayrıca, kamyon lastiklerinde de Türkiye'nin en çok tercih edilen markası olarak birinci sırada yer alıyoruz. Yükselen marka imajımızla birlikte bu liderliğimizi daha da iyi bir seviyeye taşımayı hedefl iyoruz. 2009 yılında lider olduğumuz kamyon lastikleri segmentine bir çok yeni ürün eklemiştik. Yine geçen yıl Sottozero Serie II ve Snowcontrol Serie II gibi yeni kış lastikleri ürün yelpazemize katmıştık. 2010 yılında ise çevre dostu ürün yelpazemize daha geliştirerek çevre dostu 4x4 lastiği Scorpion Verde'yi pazara sunduk. Burada belirtmek istediğim bir önemli nokta, "Yeşil Performans" kavramının ürünlerimizden üretim teknolojilerimize kadar tüm süreçlerimizde kendisini gösteriyor olması. Yeni ürünlerimizin de bu doğrultuda dikkat çekeceğini söyleyebilirim. Gelecek dönemde çevre dostu serimiz olan Cinturato ailesine Cinturato P1 eklenecek.

Formula 1 lastik tedarikçisi olma hikayenizden söz eder misiniz?

Bildiğiniz gibi Pirelli en son 1991 yılında Formula 1 yarışlarında yer almıştı. Bu yıldan sonra ise maliyetlerden dolayı F1'den çekilmek durumunda kaldı. Bu süreç boyunca ise WRC, Dünya Superbike Şampiyonası, Ferrari Challenge, Grand Am gibi dünyanın en önemli motorsporları aktivitelerinde başarılar elde ettik. Formula 1'e girmemizin ise 100 yıldan fazlaya dayanan motorspoları başarılarımızı daha da taçlandıracağını düşünüyorum. F1'e girmemiz ise şu şekilde gelişti; FIA'nın önceki lastik tedarikçisinin çekileceğini açıklamasının ardından FIA'ya teknik ve ticari teklif verdik. Mayıs ayında İspanya'da düzenlenen F1 Grand Prix'sinde FIA ve FOA'ya sunduğumuz bu teklif ile F1'e dönşümüzün sinyallerini vermeye başlamıştık. Biz zaten bu yıl F1 ve GP2'ye destek sağlayan GP3 serisinin de resmi lastik tedarikçiliğini sürdürüyorduk. Bu ve diğer çeşitli pist yarışlarından elde ettiğimiz tecrübelerle F1 için uygun altaypı ve tecrübeye sahiptik. Uluslararası Otomobil Federasyonu-FIA, Formula 1 Takımlar Birliği-FOTA ve Formula 1 Yönetimi-FOM teknik ve operasyonel anlamda takımlar arası dengeyi sağlamak üzere hazırladığımız teklifler sonucunda Pirelli'yi 2011-2013 yılları arasında resmi lastik tedarikçi olarak seçti.

Önce WRC sonra F1 lastiklerinin Türkiye'de üretilmesi Pirelli'nin Türkiye'ye bakış açısında ne gibi değişiklikler yarattı? Üretim adetleri ne olacak?

Türkiye gerek dinamik yapısı gerekse özel konumu sebebiyle otomotiv pazarı ve Pirelli Grubu açısından gelişmekte olan önemli bir pazar. İzmit fabrikamız da, otomobil ve ticari araç lastik üretiminde en üst düzeyde teknoloji ve profesyonel bir üretim kadrosuna sahip olmasının yanı sıra, WRC, Grand Am, Ferrari Challenge gibi dünyanın en önemli motorsporları aktivitelerinde kullanılan lastiklerin tümü de sadece burada üretiliyor ve dünyanın önde gelen en hızlı pilotlarına her zeminde üstün performans ve başarıyı garanti ediyor. Şimdi aynısı tüm dünyada oldukça ilgi gören F1 için de geçerli olacak. Bu yıl GP3 yarışlarına tedarik edilen lastiklerle birlikte F1in bir alt sınıfı olan GP2'ye 2011-2010 yılları arasında lastik tedarik edecek. Böylece en prestijli bir çok yarışın lastikleri de İzmit fabrikamızda üretilecek. Bunun da markamıza ciddi katkı sağlayacağını ve Pirelli'nin uzun dönemde ticari ve endüstriyel gelişimine büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Formula 1 için yılda 45.000 adet lastik üreteceğiz. Bu noktada dikkat çekmek istediğim konu bir motorsporu lastiği üretmek için kullanılan maliyet, zaman ve iş gücünün standart otomobil lastiği üretimine göre 5 ile 10 kat arasında daha fazla olduğu. Bu nedenle fabrikamızın motorsporları bölümü Pirelli için çok yüksek bir öneme sahip.

Yatırım oranları nedir?

İzmit fabrikamızın motorsporları bölümünde 2007 yılından itibaren yarış lastikleri üretimi gerçekleştiriliyor. F1'e girmemizle birlikte yeni bir yatırım söz konusu olmayacak. Çünkü fabrikamızda F1 için yeterli kapasite mevcut. Şirket içerisindeki insan kaynağında oluşacak olan bu takım üst düzeyde motorsporları deneyimi olan mühendis ve araştırmacılardan oluşuyor. Bu yeni kurulacak olan takımda Pirelli'nin tüm dünyadaki 5 araştırma merkezinde görev alan 1.000 kadar mühendis arasından seçilerek oluşturulacak.

Yazı: Volkan Demirkuşak

Diğer Haberler

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak ve sitemizde ilgili mevzuata uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.