Monte Carlo'da yeni bir otomobille sezonun ilk zaferini kazandın. Bunun için ne söyleyeceksin ve motivasyonun nasıl şu anda?

Doğruyu söylemek gerekirse motiasyonum ve kendime güvenim oldukça üst düzeyde. Monte Carlo biraz farklıydı, biliyorsunuz. Dünya Ralli Şampiyonası'nın (WRC) bir ayağı değildi. Geçen sene şampiyonuluğu sadece 1 puanla kaçırdık. Bu beni yeni sezona hazırlayan en önemli etken aslında.

Evet, Dünya Ralli Şampiyonası'nın bir ayağı değil ama Monte Carlo'da Fiesta Super 2000 ile zafere ulaştın. Bu yeni otomobil hakkında neler söyleyeceksin?

Oldukça memnunuz diyebilirim. Sorunsuz bir performans sergiledi. Ancak araç ile ilgili hala geliştirilecek ve oturtulacak çok ayar var. Çalışmamız ve bu araç ile bir çok test yapmamız lazım. Monte Carlo öncesi, özellikle son iki hafta mükemmele ulaşmak için çok sıkı ve çok ciddi çalıştık. Yarışta da beklediğimiz oldu ve Fiesta Super 2000 oldukça göz alıcı bir zafere imza attı. Şunu söyleyebilirim ki bu ilk sonuç, gelecek için oldukça başarılı ve umut verici bir temel oluşturdu.

Geçen sene şampiyonluğu bir puanla kaçırdın. Geriye gittiğimizde keşke yapmasaydım dediğin veya şampiyonluğa mal olduğunu düşündüğün bir
hatan var mı?

Bir büyük hatamız olduğunu söyleyemem ama tabi ki küçük küçük birçok şey var ortada. Buna rağmen 12 rallide 11 podyumumuzun olduğu düşünülürse durum o kadar da kötü değil, bunu görebiliyoruz. Ancak bir puanla şampiyonluğu kaçırmak, hep "acaba" dememize yol açıyor. 2009'da Sebastien (Loeb) bizden daha çok ralli kazandı. İşin özü bu. Demek ki çabalarımız yetersiz kaldı ve 2010'da çok daha iyisini yapmalıyım.

Takım, yeni sezona nasıl hazırlanıyor?

Şu ana kadar yaptığımız en önemli çalışma tabi ki Monte Carlo oldu. Paris'teki bu lansmandan sonra yüzümüzü Dünya Ralli Şampiyonası'nın ilk ayağı olan İsveç Rallisi'ne çevireceğiz ve İsveç için testlerimize yoğunlaşacağız. Mesela yakında 2 gün testimiz var, daha sonra 2 gün de eğitimimiz olacak. Ondan sonra da yeni sezon başlıyor zaten. Yeni bir mücadele başlıyor ve gerçekten çok heyecanlıyım.

Monte Carlo'daki zaferinden sonra asfalt rallilerde Sebastien Loeb'e daha yakın olacağını düşünüyor musun?

Bunu umuyorum doğrusu. Ancak bildiğiniz gibi Monte Carlo'da kullandığımız araçla, WRC'de mücadele edeceğimiz araç birbirinden çok farklı. Sebastien asfaltta çok iyi ama bu konuda kendimi geliştirdiğime inanıyorum. Geçtiğimiz yıllara ve derecelere bakacak olursanız, her yıl aramızdaki farkın biraz daha kapandığını görebilirsiniz. Bu sezon çok daha dişe diş bir mücadele bekliyorum.

2010'da Dünya Ralli Şampiyonası'nda Kimi Raikkonen ve Ken Block gibi yıldız isimler var. Sence neler yapabilirler ya da en çok nerede zorlanırlar?

Göreceğiz. Tabi ki neler yaptıklarını veya yapacaklarını görmek zaman alacaktır. Ancak bence yol notlarına alışmaları zaman alacaktır. Ralli anlamında Ken Block, Kimi Raikkonen'den daha tecrübeli. Bence onun alışması daha kısa bir süre alacaktır. Ne diyebilirim ki bu arena her ikisi için oldukça yeni. Başlarda süper sonuçlar beklemek boş ve aptalca olacaktır. Ancak sezon ilerledikçe kendilerini geliştireceklerdir. Ralliye yabancı olsalar da spora yabancı değiller. Kısa sürede ilk beş içinde mücadele edeceklerini söyleyebilirim sanırım.

Son olarak 2010 sezonu için düşüncelerini ve beklentilerini genel olarak ifade eder misin?

Sezona başlamadan neyin ne olduğu hakkında bir şey bilemiyorsunuz. Birçok rallide rekabet çok yakın. Bu nedenle küçük parçaların bile doğru yerde olduğunu bilmeniz gerekiyor. Etapta her virajdaki, her kararınızın her zaman doğru olduğundan emin olmalısınız. 2010 için tabi ki çok heyecanlı ve umut doluyuz. Takım olarak bu sene başarıya kilitlenmiş durumdayız. Her yıl yeni bir sezon ve neler olacağını bilemezsiniz. Her zaman odaklanmak ve limitlerde olmak zorundasınız… Kolay değil… Özel bir his! Yaptığım işteki baskıyı seviyorum, otomobil sürmeyi, rekabeti, yarışmayı seviyorum. Motivasyonumu sağlayan şey budur.

Yazı: Banu Hasırcıoğlu