Tasarımlarınızı yollarda görmek nasıl bir duygu?
Bitmiş otomobilleri dışarı da görünce hissettiklerinizle, birileri onları yolda kullanırken hissettikleriniz tamamen farklı bir hikaye. Çok gururlanıyorsunuz elbet. Ama tasarımcı dediğiniz zaten gelecekte yaşar. Bundan yıllar sonra yollara çıkacak otomobilleri tasarlar. 60 civarında farklı otomobilden sorumlu olunca buna mecbursunuz. Hangi tasarımınız favoriniz diye soracak olursanız, şu anda üzerinde çalıştığımdır. Bugün lansmanını yaptığımız otomobilleri biz 5 yıldır biliyoruz. Bu yüzden hep ileriye bakıyoruz. Ama geriye dönüp baktığımızda da hep iyi birşeyler bulmak güzel bir duygu.
Frankfurt'ta da sergilediğiniz ancak daha önceden tanıtmış olduğunuz Concept A, bize ne türlü ipuçları veriyor?
Concept A, seri üretime yüzde 95 yakın bir konsept çalışma. Araçla ilgili hazırlıklarımız tamamlandı. Önceden olduğundan farklı olarak A Serisi artık B Serisi'nden tamamen değişik. Farklı karoser seçenekleriyle satılacak. Yeni A Serisi yüksek bir minivan gibi değil, alçak, sportif ve çok daha dinamik bir otomobil oluyor. Audi A3 ve BMW 1 Serisi'nin karşısına çıkacağız yeni A Serisi ile ve kendimize güvenimiz oldukça yüksek. 5 değişik tipte otomobil üreteceğimizi söyleyebilirim bu sınıf için. Biri B Serisi, ikincisi 3 kapılı A Serisi, geriye kalan diğer üç tipi de ize bırakıyorum.
Mercedes-Benz'in çok geniş bir tasarım ekibi var. Belki de bu yüzden Pininfarina veya Bertone gibi tasarım stüdyolarıyla çalışmıyorsunuz. Bunun özel bir sebebi veya gelecekte örnekleri olacak mı?
Böyle bir durum söz konusu bile olamaz çünkü bizim markalarımızı bizden daha iyi yansıtabilecek bir kurum olabileceğini düşünmüyoruz. Maybach'ten smart'a kadar bu böyledir. Bizim kendimize güvenimiz ve rahatımız kendimiz tasarladığımızda daha yerinde.
SLS-AMG retro bir otomobil olarak çok farklı bir etki yarattı...
Aslına bakarsanız SLS-AMG retro değil. Köklü bir marka geçmişinden alıntılar taşıyan görkemli bir tasarımdır. Eğer retro deseydik geçmişteki otomobilin aynısını tasarlamış olmamız gerekirdi. Bu yüzden bence SLS-AMG gelecek yüzyıla kalacak bir miras. Aynen önceki modellerde olduğu gibi. Geçmişten izler taşıyan ama modern öğeler ile yoğrulmuş.
Aslında söylemek istediğim de buydu. SLS-AMG'de olduğu gibi kanatlı kapıları 4 kişilik bir otomobil için de üretebilmek mümkün mü?
Bunu dışarıda F125 Concept ile gösteriyoruz.
Elbette, ancak seri üretilme şansı ne kadar yüksek olabilir ki?
Çok karmaşık bir sistem olduğunu itiraf etmem gerekiyor. Tamamen karbon-fi berden üretilen kapılar buna rağmen toplam 75 kilogram geliyor. Bu yüzden kapıların açıp-kapama sırasında size yardımcı olan bir sistem var. Elinizi yukarı doğru yükselttiğinizde sensörler bunu algılıyor, kapı kendiliğinde açılıyor, açık konumdayken de tam tersini yapınca kapanıyor. İç mekanda da Minority Report'ta (Azınlık Raporu) gördüğünüz gibi bir multimedya sistemi var. Yani otomobilin içinde kendinizi Tom Cruise gibi hissedebileceksiniz. Seri üretime alınır mı bunu bilemiyorum.
B Serisi'ni özellikle Avrupa'da emekliler ya da diğer bir deyişle dinamizmden uzak insanlar kullanıyordu. Türkiye'de de kadın ağırlıklı bir kitle var. Yeni modelin özellikle tasarımından dolayı bunun değişeceğini düşünüyor musunuz?
Öncelikli olarak "yaşlı otomobili" imajından kurtulmamız gerekiyor. Çünkü kimseye "Sen bu otomobili kullanınca yaşlı hissedeceksin" diyemezsiniz. Bu hoş değil. Bu yüzden insanlara premium bir otomobil sunarken kendilerini sürekli genç ve zinde hissedecekleri araçlar tasarlamalısınız. B Serisi kullananlar da alana ihtiyaç duyuyorlar ve bu yüzden geniş iç mekan onları çekiyor. A Serisi'nde de bu böyle. Ancak şimdi yeni B Serisi ile buna çok daha çekici bir tasarım ekliyoruz. A ve B Serileri'ni de bu yüzden ayırıyoruz. A Serisi ile genç kullanıcılar bize daha çok gelecekler. Marka daha da gençleşecek. Herkes genç, herkes başarılı olmak istiyor. Öyleler de. İşte bu yüzden Mercedes-Benz alabilirler. Çünkü biz dünyanın en başarılı otomobillerini üretmek için çalışıyoruz. Öyle de oluyor.
Bu konuda oldukça başarılısınız. Örneğin yeni B Serisi'nin aerodinamik katsayısı hem sınıfı için hem de tüm sınıfl arı kapsayan bir rekor sunuyor. Bu nasıl bir uğraşın sonucunda oldu?
Bu aslında hep aynı hikayedir. Bir otomobil tasarlarsınız ve rüzgar tüneline sokarsınız. Tüneldeki mühendisler hemen "istenilen rakama ulaşamayacağız" diye hayıfl anmaya başlarlar. Derken biz de "üzülmeyin, gereken düzenlemeleri yaparız" deriz. B Serisi'nde de böyle oldu. E Serisi Coupe'de rekoru 0.24 ile kırmıştık. Stoplarda veya ön tampon altında nereye nasıl bir spoyler tasarlayacağımızı biliyorduk. Yani, hangi uşa nerede basacağımızın farkındaydık.
Peki son olarak, yeni Vaneo ile ilgili, ticari bir araç olacağından bu otomobilde de dinamizm olacak mı?
B Serisi'ne benzeyecek bir otomobil olacağından en az onun kadar dinamik hatlara sahip olacak.
Yazı ve fotoğraf: Birkan Demir Çalışkan
